Gezici Rehber

Turkiye Turu Dugun Gelenekleri Plajlar Medya ik-eposta Web Sayfasi Yapilir Ankara Tanitim Evlilik Programlari Nostalji ve Anilar Ankara Havuzlar Ankara Tanitim 2 Fenerbahce  ilginc Oteller Burclar istanbul plajlar Otel ilesitim 2 Kpss Testler Kpss Testler 2 Gezici Rehber Gezici Rehber 2 Tuz Golu-Kaybolan Meslekler VOLKSWAGEN 1303 Antik Kentler ik Adresleri Alocular dikkat Memur Haber Firma ik Adresler Anadol STC Ana Sayfa Siyaset Ek Gelir Gezelim Gorelim Bodrum-izmir Antalya-Karisik iller Dini Sozluk 1 Dini Sozluk 2 Ozturkce  Firma listesi Turk Starlar Marka Hikayeleri Kangal  Cesitli Konular TROLEYBUS Gida Teroru Soykirimlar Yerli Araba iletisim Bilgilerim Twitter Takipci israil Boykot Teror Edebsizlik Derin Haber Yolsuzluk Aile  Askerlik-Sehitlik Hz Muhammed Cesitli konular e-bilet Asti Jigolo Servisi



il il Turkiye Tanitimi
Yedigöller Bolu

Arkası arkasına, birbirine yanlızca on dakikalık yürüyüş mesafesiyle dizilmiş göller kışın bembeyaz, yazın yemyeşil tepelerle çevreleniyor. Kış aylarında olağanüstü kar kristallerine dönen ağaçlar, yazın yeşilin değişik tonlarıyla parıldıyor. Türkiye’nin en çekici karışık tabii ormanları burda, yedigöller’d'e yaşıyor. Kayan kütlelerin vadilerin önünü tıkamasıyla meydana gelen, birbirine yüzeysel ve yeraltı akışlarıyla bağlı yedi heyelan gölü, sazlıgöl, İncegöl, nazlıgöl, küçükgöl, deringöl, büyükgöl ve seringöl adlarıyla sıralanıyor.

Kapankaya en iyi seyir noktası, eğrikiriş en yüksek tepesi, kirazçatı en alçak yeri yedigöller’in. Yedigöller kurallara uyan amatör balıkçıları ve doğada mesul olmayı bilen kampçıları her zaman misafir ediyor, çadırlar ve ahşap evler(bungalov) sayesiyle doğayla dolaysız bir iletişim kurmak isteyenler için en çekici seçeneği sunuyor. Bu kadar yakın bir ilişkiyi farklı bir noktada bulmak gerçekten güç.

İstanbul’a 260, ankara’ya 290, İzmir’e 590 km. Bolu’ya 42 km’deki orman denizimiz yedigöller, kuzeyden güneye sıralı yedi tabiat harikası. Sazlıgöl, incegöl, nazlıgöl, küçükgöl, deringöl, büyükgöl ve seringöl ağaç iskeleleri ve manzarasıyla eşsiz huzurlu bir tabiat. 1965 senesinde milli park ilan edilen bölgeye girişte para ödeniyor.

Nasıl gidilir?

Bolu şehir sınırları içindeki yedigöller’e ulaşım, yeniçağa mengen yazıcık üzerinden yapılıyor. Ankara İstanbul otoyolu üstündeki yeniçağa kavşağından devrek zonguldak karayoluna sapıldıktan sonrasında, mengen kaynarca han yazıcık köyü yolu izlenmeli. Ankara’dan eski İstanbul-ankara güzergâhını takip edenler, gerede’yi geçip yeniçağa’ya gelmeden yedigöller tabelasını görür, İstanbul ankara yolunun 155. km’sinden Mengen’e dönülüyor. Sapaktan 72 km. Sonrasında yedigöller’e ulaşılıyor. Tem yolundan gelenlerin yeniçağa çıkışından sonrasında mengen’e girmeleri icap ediyor, İstanbul’dan yola çıkanlar ise bolu’da tem’den geçip sanayi sitesinden yığılca yoluna giriyor. Yedigöller tabelasından 72 km. Sonrasında milli parka ulaşılıyor.

Konaklama

Yedigöller’de konaklamak için orman bakanlığı’na bağlı altı tane bungalov, 2 tane de misafirhane bulunmakta. Yer ayırtma için: 312-207 50 00 ( Dahili 6106 )

Önemli telefonlar

Bolu turizm müd. 374-212 22 54 /devlet hast. 374-275 30 30 / emniyet müd. 374 215 3721

Batı karadeniz’in turizm merkezidir bolu. Abant, gölcük, yedigöller, aladağlar, kartalkaya, mudurnu, seben, taraklı, sülüklügöl, sünnet gölü sürekli onun sınırlarındadır. Bunca özel yeri sınırlarına almışken kendini de süslemeyi bilmiş elbet. Bolu’ya varan ilkönce ciğerlerine dolan dağ havasıyla hem şaşırır hem nefeslenir.

Bolu, Abant

Yükseklerin kentidir burası. İlk olarak 10 7. yüzyılda claudiopolis şehrini ağırlamış, o günlerden antinotıs tapmağı’nı ve tiyatrodan kalan parçaları, mezar stellerini, heykelleri günümüze taşımış. şehir merkezi camiler, hanlar, hamamlar ve kaplıcalarla süslüyken çevresi doğanın güzelliklerini taşıyor. Kayak merkezi kartalkaya, gerede’nin kuzeyindeki esentepe, dörtdivan, karaköy, kökez, bölücekkaya gibi yaylalarıyla köroğlu dağları yaban yaşamının gözlemlenebileceği tabii alanlar. Yanlızca doğa değil, ademoğlu da estetik bir şekilde dokunmuş bolıı’ya; Göynük, taraklı ve mudurnu eski türk evlerini içeren birer açık hava müzesi görünümündedir.

Doğa bolu’ya cömert davranmış, dağlar, ormanlar, yaylalar vermiş olduğu gibi 2 tane görülesi güzellikte göl sunmuş. Çevreleri yaz kış yeşil ağaçlarla örülü bu göllerden birinin ismi küçüklüğünden ötürü gölcük, diğerininkiyse bulunduğu dağlardan türetmeyle abant’tır. Uzak yamaçlarda kümelenmiş mütevazı yayla evleri, kıyıdan başlamak üzere çam, kayın ve yükseklerde göknarla devam yeşil örtüsü ve derhal gölün girişindeki yörenin tek açık hava pazarı abant’a yaz sıcağından kaçmak için neden meydana getirir. Bu çarşı alane bereketlidir; Civardaki Çetini, Örencik ve samat köyle; ı, erişte, böğürtlen reçeli, fasulye, dağ fındığını misafire sunar. Çok büyük değildir abant gölü, tahmini bir kilometrekare alanı kaplar, çevresi yürüyüşü sevenlere hizmet edecek 8 kilometreyi bulmakta. Gölcük ise daha da küçüktür; Yanlızca 1200 metredir çevresi. Kısa zamanda kıyısına inen çam ağaçlarının ve bir bolu kartpostalı olmuş bulunan konuk eviyle kendinden büyük bir haşmete sahiptir.

Sülüklügöl: Her şey üç asır evvela oldu, tam tarihiyle 1702 senesinde. Yeryüzünü parçalara bölüp akıp giden hongurdak deresi heyelanla bölündü ve doğaya yeni bir hediye verdi. Hediyenin ismi sülüklügöl. Bu bariz tarihin bilinmesinin sebebi gölün içerisinde bulunmakta olan ve tam 183 cansız ve kurumuş durumda dikili duran ağaçlar. Bilim adamları bir tanesinin gövde keskindeki halkaları “okudu” ve heyelanın tarihini ortaya koydu. Gölün içi meşe ve göknar, çevresi de onlarla beraber karaçam, sarıçam, kayın, kavak ve gürgen türleriyle bezeli. Göl ismini içerisinde çok miktardaki sülüklerden alıyor. Bu doğanın içerisinde mevcut olmanın en huzurlusu, yürümek. Sülüklügöl ve çevresi bu yürüyüşü muazzam kılmak için fazla sayıda alternatif sunacak. Bolu içerisinde pekçok güzellik saklıyorsa bunlar arasında aladağlar’ın ve yaylalarının yeri bir farklı.

Dağları gezerken kızık yaylası’na yollanmak en güzeli. Varılan noktada ilkbaharda yemyeşil, yazın sapsarı bir düzlük, sarıçamların ard arda dizilmesiyle oluşturulmuş 150 evlik bir köy, ufak bir gölet bulunmakta. İlk dikkati etrafı çitlerle çevrili evler çeker. Kısa zamanda hepsinin çatısı ya ağaçtır veya çinko; Kiremit kara dayanmaz, erir gider. Yaylanın 130 yıllık camisi dahi doğayla barışık, yanlızca şahsı değil, etrafı merdivenle çevrili minaresi dahi sarıçamdan yapılmış! Görmeye değer.

Yanlızca kızık değil aladağlar’ın sürprizi, aramakta olan, “yoldan çıkmayı” göze alan okçular, Örencik, karaağaç, sarıalan, Çayova ve demirciler yaylalarını da bulmakta. ihtimal dahilinde restoranı yoktur buraların fakat her daim kapısı açık evleri, ikram edilecek yoğurdu ve ayranı bulunan köylüleri mevcuttur. Merak etmeyin, bu ıssız dünyada sizi yalnız bırakmazlar. Bolu ve merkezi batı karadeniz’in pek çok turizmle ilgili değerini bünyesinde barındırıyor. Büyük şehirlere yakınlığı kente ilgiyi her zaman yüksek tutuyor.

Gezilecek yerler

Büyük cami ( Yıldırım bayezid camii ) : yıldırım bayezid tarafından 1382′de yaptırılan cami yanınca 1899 senesinde şuan ki cami yapıldı. Cami nakış işi iç süsleneleri ile dikkat çeker.

Kadı camii: büyükcami mahallesi’nde bulunan cami, 1499 senesinde demirtaş paşa’nın oğlu mehmet bey tarafından yaptırıldı.

Saraçhane camii: ağaç yapı 1750′de silahtar mustafa ağa tarafından inşa ettirildi.

Seben kaya evleri: seben ilçe sinde ilk hıristiyanlık devresinde yerleşim gören çok katlı kaya evleri Çeltik deresi, hoçaş, kaşbıyıklar ve yuva köylerinde görülebilir.

Yedi göller: tem otoyolundan bolu’da ayrılarak, yığılca yoluna giriliyor. Yedigöller tabelasından 72 km. Sonrasında milli parka ulaşılıyor. Göller kışın bembeyaz, yazın yemyeşil tepelerle çevreleniyor.

Yedigöller bungalov evleri yer ayırtma 312-207 50 00 ( Dah. 6106 )

Kartalkaya kayak merkezi: kartalkaya kayak merkezi batı karadeniz bölgesi’nde, bolu şehir merkezinin 38 km. Güneydoğusunda, köroğlu dağı turizm alanı içinde yer alıyor.

Abant gölü: bolu’nun 34 km. Güneybatısında, abant dağları üstündeki göle ankara-İstanbul d-100 karayolunun ve tem otoyolunun 203. km’sinden ayrılmış olan 22 km’lik yol ile ulaşılabilir. Zengin bir bitki ve hayvan varlığını içeren göl büyük kentlilerin hafta sonlarını geçirdikleri mekânların başında gelir. Bolu’dan her 2 saatte bir kalkan abant birlik dolmuşları ile göle gidebilirsiniz.

Gölcük: bolu’nun 13 km. Güneyindeki göl çam ağaçlarıyla çevrili. ismini küçüklüğünden alıyor.

Sülüklügöl: adapazarı’nın akyazı ilçesine bağlı dokurcun nahiyesinden ulaşabilirsiniz. Etrafı meşe ve göknar ağaçlarıyla çevrili göl etrafındaki patikalarda herkesin rahatlıkla katılabileceği günübirlik trekking rotaları halihazırda.

Gölköy baraj gölü: bolu’nun 10 km. Batısında.

Yeniçağa gölü: bolu ankara otoyolu üstünde, yeniçağa ilçe merkezinde bulunan göl, bir çanak gölü.

Nasıl gidilir?

Bolu, ankara ve İstanbul’un neredeyse tam ortasında, bu 2 Merkezi birbirine bağlamakta olan anayolun üzerinde bulunmaktadır. işlemeleri ile dikkat çeker.

Konaklama

Dorukkaya Ski & Mountain Resort Bolu Bolu Bolu-Kartalkaya (374) 234 50 26 ( 15 Hat)

Esentepe Otel Bolu Bolu Bolu-Gerede (374) 311 40 80 (5 Hat)
Göynük Doğa Otel Bolu Bolu Bolu-Göynük (374) 465 12 70 -71-72
Kaya Greenpark Otel Bolu Bolu Bolu-Gerede (374) 325 10 61 Pbx
Koru Otel Bolu Bolu Bolu-Boludağı (374) 225 22 90 Pbx
Mudurnu Doğal Yaşam Oteli Bolu Bolu Bolu-Göynük (374) 464 12 00 – 01 – 02
Taksim International Abant Köskü Bolu Bolu Bolu-Abant (374) 224 50 13 Pbx
Taksim International Abant Palace Bolu Bolu Bolu-Abant (374) 224 50 12

Mudurnu Bolu Rehberi,

Rum tekfuru, kızı matarni’nin adına kale yaptırmış, arkasından buraya bir kasaba kuruluvermiş. Vakit geçtikçe adı de değişmiş durmuş bu mevkinin; Comopolis, modernes, moderne, mudurlu derken mudurnu olmuş. Özenle korunmuş, bati karadeniz’e has mimari dokusuyla, etrafındaki eşsiz doğa güzellikleriyle mudurnu görenleri rahatça büyülüyor.

Bakırcılar Çarşısı’nda zanaatkarlar yüzyıllık yöntemlerle çalışıyor; Atölyelerin aralık kapılarından usulca içeri süzülüp, bir çok antika değerindeki asırlık çalışma aletlerini görmek ve işin erbabının hatırını sormak misafire kalmış. Yıldırım camii ve hamamı, yasal döneminin hatırası cami ile armutçular konağı mudurnu’nun mimari gücünün doruk noktalarım meydana getiriyor. Bir de pazarı mevcuttur mudurnu’nun, cumartesi günleri kurulur, köylü bayanlar bölgesel kıyafetleriyle burayı bir renk cümbüşüne çevirir.

Bolu’nun güneybatısında yer alan mudurnu, hisar ve kulaklı tepelerinin arasında kalan vadi içinde kurulu. Daracık sokakları ve tarihi evleri, kaplıcaları ve kalesiyle karadeniz’in görülmeye değer yerlerinden birisi.

Gezilecek yerler

Armutçular konağı: 1893te yapılan 28 odalı yapı iç dekorasyonunu tamamlayan ağaç

Nasıl gidilir?

Bolu’ya 50 km. Mesafedeki ilçeye şehir otogarından her yarım saatte bir otobüs kalkıyor. Buna ek olarak nallıhan üzerinden ankara’ya ulaşılabilir. Ankara mudurnu arası 200 km

Konaklama

Kervanlar Konağı: 3744213750 / Hacı Abdullah Konağı: 3744212284 / Yarışkaşı Otel ( Hacı Şakirler) : 3744213604 / Mudurnu Ekoyaşam Evi İrtibat: 3744212522

Önemli telefonlar

Turizm Danışma bürosu: 3744212530 / Devlet Hastanesi: 3744213047 / Emniyet Müd: 3744213011

Düzce Haberleri

Gölyaka bir yeryüzü cenneti. Köyleri, yaylaları, akarsuları, gölleri, ağaçlan, kır çiçekleri ve kaplıcaları ile İstanbul’un kıyısında mucizeler yaratıyor. Gölyaka’ya gelmişken rengârenk çiçeklerin, sarı ve katırcı göllerinin, kayınların, göknarların, güllerin ve bozulmamış mimarinin süslediği kardüz yaylası’na doğru yola çıkılmalı.

Efteni gölü 35′i kalıcı, 150 kuş türüne ev sahipliği yapan mukaddes bir alan olarak gölyaka’yi süslerken, anadolu’nun en çekici şelalelerinden birisi de burda. Güzeldere Şelalesi 120 metre yüksekten dökülüyor, görene tabiatın kudretini hissettiriyor. Üzeri her zaman kuru yapraklarla süslü karagöl ve sıhhat müjdeleyen efteni kaplıcaları gölyaka’nın öteki 2 huzur noktası olarak görülmeyi hak etmekte.

Düzce, 17 ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinden sonrasında kısa bir zamanda yeni baştan kalkınabilmesi için; 09 aralık 1999′da türkiye’nin 81, ili oldu. Kentin sayfiye yeri akçakoca popüler bir tatil beldesi.

Gezilecek yerler

Konuralp müzesi: müzede yörede ele geçen, neolitik Çağ’dan osmanlı dönemine dek uzanan eserler sergileniyor.

Konuralp camii: 14. yüzyılda yapılan cami, 19. yüzyılda onarım gördü. Caminin altından çıkarılan taban mozaikleri müzede sergileniyor.

Prusias isim hypium ( Konuralp ) : kente 5 km. Mesafedeki antik şehir İÖ üçüncü yüzyılda kuruldu. Ufak melen ve tabak Çaylarının yakınında yer alan kentten günümüze, antik tiyatro ve sukemeri gibi yapılar ulaşmış.

Akçakoca ceneviz kalesi: ilçenin 3 km. Batısında bulunmaktadır.

Ceneviz kalesi plajı: Şehir merkezinin 2.5 km. Batısında tarihi kalenin doğu ve batısındaki 2 koyda denize girilebilir. Yaz aylarında otobüs seferleri halihazırda.

Karaburun: melen yolu üzerindedir, konaklama ve ulaşım imkânları halihazırda.

Büyük melen: denize döküldüğü melen ağzı, plaj olarak kullanılır. Büyük melen’in geçtiği cumayeri ilçesinin dokurdeğirmen mevkiinden melen ağzı’na kadar 12 km’lik derede rafting yapılabilir. Her sene geleneksel olarak yığılca, hasanlar baraj gölü’nde yelken yarışması düzenleniyor.

Ağlayan kaya: samandere Şelalesi yolu üstünde orman içindeki kaya merkeze 15 kilometre. Uzaklıkta. .

Efteni gölü kuşcennetî ve kaplıcası: sukuşlarının göç yolu üstünde ehemmiyetli bir konaklama ve yeme-içme alanı bulunan efteni gölü kuşcenneti, gölyaka ilçesine 6 kilometre. Uzaklıkta. Sukuşları koruma ve üretme sahası olarak tescil edilen efteni, üstünde 150′ye yakın kuş türünü besleyen, göçmen kuşların konakladığı bir göl.

Samandere Şelalesi ( Tabiat anıtı ) : düzce’nin güneydoğusunda şehir merkezine 26 km. Mesafede samandere Şelalesi’nin de bulunduğu 500 metrelik dere boyunca anıt ağaçlar ile 3 tane şelale bulunmakta.

Demirciönü tabiatı koruma alanı: akçakoca’ya 10 km. Uzaklıkta.

Nasıl gidilir?

Düzce, ankara’ya 240 km. , İstanbul’a 190 km. , karadeniz sahiline ise 35 km. Uzaklıkta. Ankara ve İstanbul’u birbirine bağlamakta olan tem karayolu ve d-100 otoyolu üstünde bulunmaktadır.

Konaklama

Akçakoca’da yerel idarelerden belgeli pansiyonlar bulunmakla birikte kamping tesisleri de vardır.

Otel Akçakoca: 3806114525 / Diapolis Otel 3806113741 / Vadi Otel 3806188484 / Tezel Kamping 3806114115

Çanakkale Otelleri

Kaderi muğla’ya benziyor Çanakkale’nin. Onun gibi pekçok turizm yöresini bünyesinde barındırıyor fakat kendi ismi zikredildiğinde akıllarda birçok ışık yanmıyor. Halbuki gökçeada, bozcaada, assos, küçükkuyu, gelibolu, troia sürekli onun sınırları içerisinde. Gene de kendine bir şeyler ayırmış. Kuşkusuz en büyük değeri boğazı Çanakkale’nin. Avrupa ile asya’yı birbirlerinden ayıran, bir ülkenin özgürlüğü için yüz binlerce şehidin verildiği Çanakkale boğazı’nın her karışı güzel ve özel.

Dardanos mevkiindeki hasan mevsuf bataryası ile kilitbahir’deki mecidiye ve namazgah tabyaları 1915 ruhunu yaşatıyor. Daha eskilerde onu savunmak için yapılmış osmanlı kaleleri kilitbahir, nara ve kumkale ile kentin kalbindeki 1897 yapımı saat kulesi ayaktalar. Aleksandria troas kalıntıları da Çanakkale içerisinde görülmesi gerekenler arasında. şehir, büyük İskender’in komutanlarından antigonos tarafından antigonia ismiyle kuruldu, arkasından rakip komutan lysimakhos tarafından son adı verildi. Eski dönemlerde hellespontos ve Dardanel olarak anılan şehir kendi ismini taşıyan boğazın 2 yakasında kurulmuştur.

Gezilecek yerler

Çanakkale arkeoloji müzesi: arkeoloji müzesi’nin 1. salondaki etnografik eserler, özgün Çanakkale seramikleri ile hellenistik ve roma dönemlerine ait taş eserler sergileniyor.

Fatih camii: Çanakkale’nin merkezinde Çimenlik kalesi’nin içerisinde 1452 senesinde fatih sultan mehmet tarafından yaptırıldı.

Saat kulesi: şehir merkezinde, 1897 senesinde inşa edildi.

Troia tarihi milli parkı: milli park sahasına Çanakkale-İzmir ve bursa-balıkesir üzerinden ulaşılabilir. Troia Çanakkale-İzmir yolunun 28. km’sinin 5 km. içinde. Milli park sahası içinde konaklama imkânı yok, dileyen Çanakkale’nin ezine ilçesinde kalabilir

Nasıl gidilir?

Çanakkale İstanbul’a 320, ankara’ya 653, İzmir’e 319 km. Pek çok kentten otobüs seferi halihazırda.

Konaklama

Akol oteli: 2862179456 / anzac oteli: 2862179456 / büyük truva 2862171024 / helen 2862121818 / İda kale 2862328332 / kolin otel 2862180808

Önemli telefonlar

Turizm müd: 2862175012 / devlet hastanesi: 2862171098 / emniyet: 2862175260

Balıkesir yazlık evleri

Balıkesir hem marmara’ya, ve hem de ege’ye kıyısı bulunan 2 kentten birisi. Ege sahillerindeki ayvalık, altınoluk, edremit, akçay, Ören’e karşılık erdek, marmara ve avşa ada’ larını barındırıyor. Türkiye’nin en yüksek oksijen oranına sahip kaz dağları da burda, manyas kuşcenneti de. Saat kulesi, Şadırvan, zağnos paşa camii, kuvayı milliye müzesi, değirmenboğazı mevkiini kendine saklamış.

Zeytinyağı üreticilerinin “yeşil hat” ile gösterdiği en iyi bölgeler arasında altınoluk, ayvalık, kapıdağ yarımadası yer almakta. Balıkesir kaplıcaları ile de ünlü. Romatizma, cilt, kadın rahatsızlıkları, sedef, böbrek taşı ve karaciğer hastalığı olanlara iyi varan güre kaplıcası ile mısırlılar, romalılar ve bizanslılarca kullanılmakta olan gönen kaplıcaları dışında derman, susurluk kaplıcası ve Çamur banyosu, bigadiç hisarköy, manyas kızıkköy kaplıcaları ile gönen ekşidere genç toplum İçmesi de şehir sınırlarında bulunmakta.

Erdek’e gidenlerin gördükleri bellidir; ılık ve durgun deniz, sahil boyunca dizili çay bahçeleri, zeytinlikler, balıkçı tekneleriyle dolu liman. Birçokları bilemez ki, homeros “argonautlar destanında artake (kapıdağ) yarımadası ve kyzikos ‘tan söz eder, strabon ” geographika “sında kyzikos ‘u asya ‘nın mükemmel şehirlerinden biri olarak tanıtır. zaman kyzikos ‘u yıprattı ve geriye uzun yıllar belkıs harabeleri olarak tanınan antik kent kaldı. mübadele yıllarına dek üzüm ve şarapla yoğrulan erdek, sonrasında başka iki gelir kaynağı yarattı, zeytincilik ve turizm öne çıktı. zeytinliada, kirazlı manastır, ocaklar, narlı ve İlhan köyleri erdek ‘in sundukları arasında yer alıyor.

manyas gölü İÖ 6. yüzyıldan beri kuşların üremesi açısından dünya çapında önem taşıyordu, insanoğlunun onun bu değerlerini keşfi ancak 1938 yılında oldu. alan 1959 ‘da orman bakanlığı koruması altında alındı, ” kuşcennet, ismiyle milli park ilan edildi. Gölün oluşumu ve yapılan çalışmalar avrupa konseyi’nin de dikkatini çekti; Park 1976′da konseyin tabii hayat yönünden dünya ölçeğinde ehemmiyetli bulunan ve buna münasip en iyi şekilde korunun alanlara vermiş olduğu a sınıfı diploma ile ödüllendirildi.

Kuşcenneti kuşlara sınırsız beslenme ve barınma olanakları sunuyor. Buna gölün hiç donmaması, göç yollan üstünde bulunmuş olması da eklenince manyas göç sırasında tahmini 250 türde üç milyona yakın kuşu barındırıyor. Gölde düzenli biçimde kuluçkaya yatan türler arasındaki cüce karabatak ve tepeli pelikan dışında balaban, çeltikçi, kaşıkçı ve balıkçıl gibi kuşlar, sazan, turna, yayın, kefal ve filise gibi balıklarla beraber susemenderi, sukaplumbağası ve suyılanı da bulunmakta. Ayvalık, gönen, manyas, burhaniye, bandırma gibi ilçeleriyle beraber hem marmara ve hem de ege denizi’ne kıyısı bulunan balıkesir, Türkiye’nin ehemmiyetli turizm merkezleri arasında.

Gezilecek yerler

Zağnos paşa külliyesi: mustafa fıkıh mahallesi’nde yer alan külliye 1461′de zağnos mehmet paşa tarafından yaptırıldı. 1897 depreminde yıkılan cami ve türbe 1908′de balıkesir mutasarrıfı Ömer ali bey’ce yeni baştan yaptırıldı.

Yıldırım külliyesi: yıldırım bayezid tarafından 1388′de yaptırılan cami, medrese ve imaretten meydana gelen külliye kentin en eski osmanlı oluşumu. Dörtgen planlı cami yapımında, devşirme mimari parçaları kullanıldı.

Hisariçi ( Yeşilli ) Camii: eski kuyumcular mahallesinde bulunan cami 1786′da onarıldı.

Saat kulesi: İstanbul’daki galata kulesi’nin benzeşi olarak 1827′de silistre valisi giridizade mehmet paşa tarafından yaptırıldı. Kule 1897 depreminde yıkıldı. Mutasarrıf Ömer ali bey tarafından bugünkü kule inşa ettirildi.

Kuvayı milliye müzesi: müze binası 1840′ta karesi sancağı defterdarı giridizade mehmet paşa’nın konağı olarak yaptırıldı. Bina kurtuluş savaşı yıllarında karargâh olarak kullanıldı. Müzede kongre kararları, savaş kahramanlarının eşyaları, atatürk’ün balıkesir’i ziyareti sırasında çekilen fotoğraflar, 2. katında ise arkeolojik eserler sergileniyor.

Havran: balıkesir’e 78 kilometre mesafedeki ilçenin İnönü köyü arıboğazı mevkii mağaraları ile ünlü.

Ayvalık: balıkesir’in 127 kilometre güneybatısında bulunmaktadır. Cunda adası’yla beraber ehemmiyetli turizm merkezleri arasında.

Bandırma: kentin 96 kilometre kuzeyindeki bandırma kocakum ve tanaça mevkileriyle ünlü. Tek kubbeli kare planlı haydar Çavuş camii merkezdedir. Bandırma balıkesir yolunun 15. km’sinde güneye sapan 3 km’lik yol kuş cenneti milli parkı’na erişir.

Edremit: İlçeye 10 kilometre uzaklıktaki akçay ve 28 kilometrede yer alan altınoluk yaz aylarında hareketlidir.

Erdek: ilçe sahili edincik’ten başlayıp Çuğra’ya kadar uzanır. Narlı, ocaklar ve İlhan köyleri de kumsallarla çevrili. Seyitgazi tepesi’nde sekiz adet kale bulunmakta.

Burhaniye: balıkesir’in 89 km doğu kesiminde bulunmaktadır. ilçeye 4 kilometre mesafede 10 kilometrelik sahiliyle Ören uzanır. Çam ormanlarıyla kaplı ayaklı mevkii ve seklik Çamlığı gezilecek yerler arasında.

Gönen: gönen thermal tesisleri’nin beraberinde bulunan mozaik müzesi’nde taban mozaiği ile roma ve bizans devrine ait eserler sergileniyor. Gönen balıkesir’in 140 kilometre kuzey tarafında.

Kaplıcalar: balıkesir etrafında pek çok kaplıca bulunmakta. Pamukçu kaplıcaları, erdemit derman kaplıcası, belpaş thermal tesisleri, bigadiç hisarköy kaplıcası, gönen kaplıcaları, sındırgı hisaralan kaplıcası, güre kaplıcası, susurluk kepekler kaplıcası en ehemmiyetlileri.

Ulaşım

Balıkesir, İstanbul’a 394 ankara’ya 533, İzmir’e 172 kilometre. Her gün İstanbul bandırma arasında süratli feribot seferleri yapılıyor.

İzmir, ankara ve bandırma’dan tren seferleri yapılmaktadır.

Konaklama

Basri otel 2662396345 / grand yılmaz otel 2662491875 / bengi otel 2662441010.

Mudanya

Gemlik körfezi’nin güneyinde, zeytin, mandalina ve limon ağaçlarıyla bezenmiş, milli tarihin ehemmiyetli virajlarından birisi olmayı başarmış bir kasaba mevcuttur. Zaferle sonuçlanan büyük taarruz’un arkasından ülkemizle itilaf devleri arasında ateşkes burda imzalandı. Mudanya bu onurla ışıldıyor, mütareke evi ile o günlerin hatırasını yaşatıyor.

Yaşamakta olan tarih yanlızca onurlu ateşkes antlaşmasının imzalandığı yer ile kısıtlı değil; Kasabanın kısa zamanda her sokağı bir çok restore edilmiş tarihi bir binayı barındırıyor. Tahir paşa konağı, doğrugöz evi, halil ağa evi, kumyaka ile zeytinbağ kiliseleri ve elbette gar binası. Fransızlar tarafından 1849 senesinde yapılan, bir dönem 41 kilometrelik hatta hizmet vermekte olan, ekonomik olmadığı sebebiyle kapatılan bina artık otel olarak hizmet vermektedir. Mudanya yolcuları tarihi eserlerden başlarını aldıklarında altıntaş-eşkel arasındaki sahili ziyaret etmeli. Yürüyüş ve kamp yapılabilir, eşkel limanı’nın 4 kilometrelik kumsalı değerlendirilebilir.

Gezilecek yerler

Bursa’nın yazlık mekânlarından mudanya, turizmle ilgili bir ilçeden çok yazıl evlerin çoğunlukta olduğu bir sahil kenti, İstanbul’dan deniz otobüsü ile sabah gidip gece dönmek olası. Rumlardan kalma kagir evleriyle girit mahallesi, eski türk konakları, mütareke evi müzesi, tirilye beldesi gezi listenize eklenmeli.

Mudanya mütareke evi müzesi: 11 ekim 1922 tarihinde tbmm hükümeti’nin imzaladığı ateşkes antlaşmasının yapıldığı yer bulunan bina 19.yy başlarına ait, ağaç bir yapıdır. Bina 1959′da kültür bakanlığı’na bağlı bir müze olmuştur. Mütareke döneminin eşyalarının korunduğu bu evde buna ek olarak o döneme ait fotoğraflar ve dökümanlar sergileniyor.
Kumyaka kilisesi: bizans İmparatoru iv. Konstantinos porphyrogenetos devresinde yapılan kilise kare planlı. Duvarları tuğla ve taş ile örülü yapının çatısı da tuğla ile örülü.

Zeytinbağı ( Tirilye ) : mudanya’ya 10 km. Uzaklıkta bir sahil kasabası tirilye. Rumlardan kalma 7 kilise, 3 manastır, 3 ayazma mevcut. Fatih camii osmanlılar tarafından camiye çevrilmiş. Kurtuluş savaşı akabinde “mübadele” de, tirilye’ye selanik ve girit göçmenleri yerleştirilmiş. Zeytin ağaçları ile kaplı kasaba, türkiye’nin en iyi sofralık zeytinini yetiştiriyor.

Nasıl gidlir?

Mudanya bursa’ya 25, İstanbul’a 268, İzmir’e 322 kilometre mesafede. İstanbul’dan özel vasıtayla gelindiğinde eskihisar’dan arabalı vapurla topçular İskelesi’ne geçilerek veya yenikapı’dan feribotla yalova üzerinden bursa yoluna çıkılır. Gemlik’ten sonrasında rampanın sağında yer alan kurşunlu sapağından sonrasında birazcık da virajlı asfalt yoldan mudanya’ya ulaşabilirsiniz,

İzmir’den gelecek olanlar zeytin ağaçları ile kaplı balıkesir susurluk karacabey güzergâhını kullanabilir. Denizyoluyla gelecek olanlar yenikapı’dan mudanya’ya direkt denizotobüsüyle gelebilir. Bursa’dan mudanya’ya yaz kış devamlı minibüs seferleri halihazırda.

Konaklama

Mudanya içerisinde eski tren istasyonunun restorasyonu neticesi meydana gelen denize sıfır terası ile yüzme havuzu ve çatı katı süit odaları ile konforlu otel bulunan montania dışında odaları gene denize bakan; Koç, sakin ve mudanya oteli ile toplam 4 otel vardır.
Montania hotel 224-544 60 00 / koç otel: 2245441036 / sakin otel: 2245441031 / mudanya otel: 2245445526 / motel köksal: 2245547777 / savorana pansiyon: 2245632608 / tirilye otel : 2245632220

Önemli telefonlar

Belediye: 2245441650 / devlet hastanesi: 2245447000 / emniyet müd

Gölü ve Çinisiyle meşhur İznik

Tarihi İznik kentinin surlarından çıkıp kuzeydoğuya ilerledikçe arazi yükselmeye başlar.Virajlı yol Samanlı Dağları’nın yükseltilerine tırmandıkça göl önce küçülür, sonra kaybolur.Manzara artık yeşil tepelerden, yerleşimse yeşillikler içindeki sarı bir noktadan ibarettir. Yolcu çayırlarında atların koşturduğu büyük bir çiftlik edasındaki Sansarak köyüne gelmiştir.

Köy, İznik Gölü’nü besleyen Karadere’nin havzasında kurulu. Karadere’nin yardığı Sansarak Kanyonu ise küçük köyün büyük sürprizi. Sansaraklının Kayalıdere adını verdiği kanyon bilinenlerden biraz farklı; burada iki dik ve yüksek kaya duvarı arasında akan bir su yok.

Yaklaşık beş kilometre uzunluğundaki Kayalıdere yer yer genişleyen ve daralan, açılan, kapanan kayalık bir oluşum. Belki de gürgen, kayın, meşe, çam ağaçlarının, bodur bitkilerin ve çiçeklerin süslediği dar bir vadi. Doğa yürüyüşçülerinden, pinikçilerden ve kampçılardan gördüğü rağbet boşa değil, Sansarak ününü hak ediyor

Gezilecek yerler

Koimesis Kilisesi: İznikin doğusundaki bu kilisenin 8. yüzyılda yapıldığı ve ismini Meryem Ana’nın ölümünü tasvir eden fresklerinden aldığı tahmin edilmektedir.

Aziz Tryphonos Kilisesi: İznik’te bulunan bu kilisenin, Bizans İmparatoru II. Theodoros Laskaris’in emri ile Aziz Tryphonos onuruna 13. yüzyılda yapıldığı düşünülüyor,

Helena Konstantinos Kilisesi: Karacabey ilçesinde, Ulubat Gölü’ndeki Manastır Adası’nda bulunmaktadır. 4.-5. yüzyıllarda yapılmıştır. Haç planlı olan kilisenin duvarları beş sıra tuğla ile kaba işlenmiş taşlarla örülmüştür.
İznik Müzesi: Sultan I. Murat’ın annesi Nilüfer Hatun’un anısına 1388 yılında imarethane olarak inşa edildi. “T” planlı müzede İznik çevresinden toplanan prehistorik dönemden Osmanlı dönemine kadar olan çeşitli eserler yer almaktadır.

İznik Ayasofya Müzesi: İznik ilçe merkezinde yer alan ve 4. yüzyılda inşa edilmiş olan kilise, 1331′de Orhan Gazi tarafından camiye çevrildi. Hıristiyanlar için önem taşıyan 7. Ekümenik (ruhani) Konsül burada toplandı. Bizans dönemine ait bazı freskler ve tabanda geometrik motiflerden oluşan mozaikler görülebilir.
İznik Gölü: Marmara Bölgesi’nin en büyük, Türkiye’nin ise 5. büyük doğal gölü olan İznik Gölü Önemli Kus Alanı (ÖKA) statüsündedir.

Önemli Telefonlar

Turizm müd: 2242201848
Belediye: 2242251809
Hastane : 2242254911
Emniyet: 2242705000

Bursa 

Bursa’nın isminin önünde sürekli bir sıfat mevcuttur, şehir her zaman “yeşil bursa” diye anılır. Bu sıfat hem doğasından, şehir merkezinin ağaçlarla süslü olmasından, uludağ’ından ve hem de yeşil cami ve yeşil türbe’den gelir. Osmanlı başkentlerinden biridir bursa; Medrese, han, hamam, kervansaray, imarethaneler, köprüler, çeşmeler, parklar, anıt olmuş çınar ağaçları, kapalıçarşısı, yaşanası güzellikteki evleri, osmanlı izlerini kaybetmeyen köyleri, şifalı thermal kapıcaları değerine değer katar.

Bursa dendiğinde akıla kendisiyle özdeşleşmiş ipek, kadife, kestaneşekeri, şeftali, kılıç kalkan oyunu, havlu ve bıçak gelmesi boşuna değildir. Bursa bütün bunları bünyesinde yaşatır ve yasatır. Müzeler kentidir bursa. Türkiye’nin ilk ve tek ormancılık müzesi, atatürk’ün türlü seferler kaldığı hünkâr köşkü müzesi, kentin zanaatkârlarının el emeğini yansıtan bursa şehir müzesi ile türkiye’nin otomotiv geçmişini gözler önüne seren Anadolu vasıtaları müzesi de burdadır.

Ulubat ( Apolyont ) Gölü her ne kadar tektonik çöküntüyle Oluşsa da burda yaşayanlara sorarsanız anlatırlar ki, apollonia kralı güzel kızını melde kralına vermemiş, o da kızıp odrysses Çayı’nı kente yönlendirip her yeri göl şekline getirmiş. İsteyen istediğine inansın gerçek bulunan apolyont’un güzelliği, farklı bir şey değil. Gölde manastır, kız, terzioğlı, nailbey isimli ada’ lar ve apolyont köyünün de bulunduğu adacık görülür. Köyün bulunduğu adaya, kıyıdan uzanan yarımadaya “taşkapı” ismi verilmiş olan dar bir boğumdan giriliyor. Taşkapı, sur kalıntıları, kız adası’ndaki manastırın temeli ve taş ile ahşabın karışımı eski rum evleri köyün geçmişini fısıldıyor. Göçmen kuşlar da burayı sever, kuluçkalama ve yeme-içme alanları olarak görür. Doğal gölün bir de gerçek sahipleri mevcut; Turnalar, yayınlar, ketaller, sazanlar apolyont’un kadın erkek balıkçılarına hayat verir. Her ne kadar sayıları vakit ilerledikçe azalsa dahi bereketlerini onlardan esirgemezler

Zeytinbağı ( Tirilye ) : mudanya dağları’nın kuzey yamaçlarına bir kasaba kondurulmuş. Tirilye 19. yüzyıldan kalma kagir evleri, tarihi kiliseleri, geçmişindeki rum kültürünün havasını koruyan sokakları, 4 bir yanını kaplamış zeytinlikleri ve yüce çınar ağaçlarıyla bir vadiye yerleşmiş, marmara denizi’ne akmış. Eski yunancada “barbunya” balığı manasını taşıyan tirilye’adı, seneler evvel zeytinbağı diye değiştirilmiş.

Bir vadinin, etrafı zeytinliklerle çevrili 2 yamacındaki tirilye’nin kuruluşu korsanlardan korunmak arzu eden üç köyün birleşmesine ait bir rivayete dayanıyor. Korsanlardan korunan kasaba 1980 senesinde sit alanı ilan edilerek hepten güvence altına alınmış. Eski bizans kilisesinden devşirme fatih camii, tarihi hamam, iç duvarlarında meryem ana’yi sergileyen freskoları bulunan 13. yüzyılda yapılmış kemerli kilise ve eskiden kilise olarak kullanılmakta olup sanılan dindar evi tirilye’nin tarihi yapısını meydana getiriyor.

Uludağ: dorukları göklerde, zirvesi sisler içindeki uludağ kayak merkezi olarak tanınıyor. Ne yazık! Bu ihtişamlı dağ esas güzelliğini, beyaz ipek örtüsünden sıyrıldığı yaz aylarında seriyor. Uludağ 1961 ‘de milli park statüsüne kavuştu. Bünyesinde 791 tür çiçek barındırıyor ki bunların 104′ü Türkiye, 28′i uludağ için endemik. Anadolu’nun en yoğun kayın ormanları burda; Bin 500 metreden sonrasında yerlerini evvela iğneyapraklı ağaçlara, sonrasında da göknar ormanlarına bırakmakta. Bedri rahmi’nin resim yapmak için geldiği uludağ’da bu doğa karşısında “merhaba kekik!.. merhaba karamuk!.. merhaba kuzukulağı!..

yahu, bu boya kıtlığında bu kadar yeşili nereden buldunuz” diye haykırdığı bilinmekte. Bu güzellikleri sarıalan, Çobankaya, bakacak, karabelen, kirazlıyayla’da hissedebilmek olası. Belvi’de günbatımı apolyont gölü’nün uzaklardaki siması ilave edilerek seyredilirken, zirveye çıkanlar açık bir havada firuze renkli körfez ve koyları, marmara ve İmralı ada’ larını ve İstanbul’un siluetini görebilir. istanbul’dan sonrasında osmanlı eserlerinin en yoğunlaştığı kentlerdendir. Bursa orhan gazi devresinde osmanlıların başkenti, İstanbul’un fethinden sonrasında da sancak ve 19. yüzyılda vilayet merkezi oldu.

Gezilecek yerler

Arkeoloji müzesi: kültürpark’taki müzede bithynia ve mysia bölgelerinde bulunan eserler ile İÖ 3000 yılından bizans dönemi sonlarına ait eserler sergileniyor.

Türk İslam eserleri müzesi ( Yeşil medrese ) : bursa şehir merkezinde bulunan yeşil medrese, külliyesi ile beraber mimar hacı İvaz paşa tarafından 1414-1424 seneleri arasında yapıldı.

Atatürk müzesi: Çekirge caddesi üstünde Çelik palace oteli yanındaki müzede atatürk’ün kaldığı sürede kullandığı bütün eşyalar ile fotoları görülebilir.

Osmanlı evi müzesi: muradiye semtinde, ii. Murat külliyesi’nin karşısında bulunan ağaç ev, 17. yüzyıl süslemelerinin güzel ve karakteristik hususiyetlerini gösterir.

Yüce cami: sultan yıldırım bayezid tarafından 1396-1400 yıllarında yaptırılan caminin kuzey cephesinin köşelerinde kaidesi mermerden yapılmış ve üzeri tuğlalarla örülmüş 2 minare yer alıyor.

Yeşil cami: 1414-1424 seneleri arasında Çelebi sultan mehmet tarafından yaptırtılmıştır. Süslemede kullanılmakta olan firuze ve çinilerden ötürü “yeşil” ismiyle anılmaktadır.

Orhan bey camii: 1339 senesinde osmanlı sultanı orhan bey tarafından yaptırtılmıştır.

Muradiye ( ii. Murad ) Camii: muradiye semtindeki cami, sul-

Tan ii. Murat tarafından 1424-1426 yıllarında yaptırtılmıştır.

Yıldırım camii: bursa kentinde bulunan yıldırım bayezid tarafından 1390 1ı yıllarda yapıldı.

Türbeler: yıldırım türbesi, buyruk sultan türbesi, yeşil türbe, osman gazi türbesi, orhan gazi türbesi, hatuniye türbesi, Şehzade mahmut türbesi, kara mustafa paşa türbesi, hamzabey türbesi, cem sultan türbesi, Şehzade mustafa türbesi, mükrime hatun türbesi, geruş sinagogu: 16. yüzyıl başlarında inşa ettirilen sinagog, arap Şükrü sokağındadır.

Cumalıkızık evleri: cumalıkızık, osmanlı dönemi konut dokusunu şu ana dek koruyan bir köydür. Bursa’nın doğusunda bulunmaktadır. Osmanlıların bursa’da ilk yerleştikleri bölgelerden bulunan cumalıkızık, 180′i şu ana dek kullanılmakta olan, bazılarında ise koruma ve restore hazırlarının yapıldığı toplam 270 evden meydana gelir.

Uludağ: bursa’nın 36 km. Güneyinde yer alan uludağ, kampçılık, trekking ve günübirlik etkinliklere olanak sağlamaktadır.

Ulubat gölü ( Apolyont ) : göl bursa İzmir anayolunun kısa zamanda

Beraberinde yer almakta.

Karaçay deltası: marmara denizi’nin güney kıyısında yer alan delta, Önemli kuş alanı statüsünde.

Bayramdere ayı koruma bölgesi: bayramdere yöresi dünyanın tek ayı rehabilitasyon alanını bünyesinde yaşatmaktadır.

Nasıl gidilir?

Bursa İstanbul’a 243, Ankara’ya 382, İzmir’e 322 km
Denizyoluyla Yalova ve Mudanya üzerinden ulaşılabilir.

Konaklama

İl merkezindeki termal otellerin yanı sıra Uludağ Kayak Merkezi’nde de oteller bulunuyor.
Almira: 2242502020 / Çelikpalas: 2242333800 / Kervansaray Termal: 2242339300
Anatolia: 2242339400 / Dilmen: 2242339500 / Büyük Yıldız: 2242396990

Bilecik Gezi Rehberi

Ertuğrul gazi, önderi olduğu kayı boyu’nu bu topraklara getirdiğinde 600 yıldan çok hüküm sürecek osmanlı İmparatorluğu’nun tohumlarını attığından habersizdi. şehir bu onuru ertuğrul gazi türbesi ile yaşatıyor. Çelebi mehmet ca-misi, mavi mozaikli kaymakam Çeşmesi ve 100 yıllık saat kulesi bilecik’in tarihi yapısını tamamlıyor. Uzaktan göl okluğu pek belli olmayan gölcük bir piknik yeri olmanın ( Kesinde kuşlar için bir cennet; Yabanör-deği ve angıt kuşu burayı mesken tutmuş.

Kınık köyü kil kullanarak elde yapılan vazo, amfo-ra, saksı ve kiremit ismiyle anılan balık tavaları gibi çömlek ürünleriyle ün kazanırken bozüyük, kömıürsu, Çilekliyayla; Sofular, batan; Pazaryeri de uzunçam ve kamçı gibi yaylalarıyla doğa yürüyüşlerine ve otosafariye olanak veriyor. Osmaneli’nin kozuysa mimari dokusu. Camii

Kebir ve cedit mahallelerindeki bitişik düzende yapılmış, ipekböceği yetiştirmeye elverişli evleriyle bilecik ziyaretçisine mutluluk veriyor.

Osmanlı imparatorluğu’nun doğduğu topraklar bulunan bilecik ve yöresi, sakarya irmağı’nın çevresinde kurulmuş olup dağları, yaylatan, göletleri ve derelerinin zenginliği ile antik çağlardan günümüze tarihin izlerini taşımaktadır.

Gezilecek yerler

Söğüt ertuğrul gazi müzesi: söğüt ilçe merkezinde, eski bir Türk evinin restore edilerek 2001 senesinde hizmete açılması ile oluşturulan müzede söğüt ve civarı ile yakın çevrede yaşamakta olan yörüklere ait etnografik ve arkeolojik eserler sergileniyor.

Orhan gazi camii: orhan gazi tarafından yaptırılan cami, edebalı türbesi’ne 50 metre mesafede. ii. Abdülhamit vaktinde ehemmiyetli bir onarım gören cami, osmanlı çağı türk mimari sanatının dini mimari alanında ilk kubbeli yapı denemesinin örneğidir.

Hamidiye camii: 1903-1905 yıllarında ii. Abdülhamit tarafından yaptırılan cami kare planlı olup duvarları kırmızı kesme taştandır. “Çifte minareli cami” olarak da tanınan yapının üstü kurşun kaplı tek bir kubbeyle örtülü.

Çelebi mehmet camii: söğüt ilçe merkezinde 1414-1420 seneleri arasında sultan i. Mehmet Çelebi tarafından yaptırılan cami, osmanlımimari sanatının kubbeli yapılar türündeki ilk örneklerinden.

Kasım paşa camii ve külliyesi: bozüyük ilçe merkezindeki Cami, 1525-1528 tarihlerinde yasal sultan süleyman’ın komutanlarından Kasım paşa tarafından mimar sinan’a yaptırıldı.

Ertuğrul gazi türbesi: ertuğrul gazi bey’e ait türbenin yapılış tarihi kesin olarak bilinmiyor. En son 1886-1887 tarihlerinde ii. Abdülhamit tarafından onarılmıştır.

Orhan gazi İmareti: İpek yolu’nun bilecik’ten geçen bölümü üstünde yapılan imaretin ( Aşevi ) Duvarları taş sıralar aralarına tuğla konularak örülmüş, yığma duvar özelliğinde yüksek, 2 kubbeli bölümden oluşuyor.

Kaymakam Çeşmesi: söğüt ilçesinde, 1919 senesinde kaymakam Sait bey tarafından yaptırılan çeşme, osmanlı mimarlık sanatının son örneklerinden.

Metristepe zafer anıtı: İnönü savaşları’nın kazanıldığı bozüyük metristepe’dedir. Her sene 1 nisan’da şehitlerimizi anma törenleri düzenleniyor.

İnönü Şehitliği: bozüyük’e 6 kilometre. Uzaklıktaki şehitlikte her sene 1 nisan’da “inönü Şehitlerini anma günü” yapılıyor.

Nasıl gidilir?

Bilecik İstanbul’a 250, ankara’ya 313, İzmir’e 416 km.
Tren istasyonu şehir merkezine 4 km uzaklıkt

Konaklama

Bilecik Kent Otel: 2282127888 Otel Çatı Bozüyük: 2283158930 Otel Nadir, Bozüyük: 2283148835 Otel Taşkın, Bozüyük: 2283151325 Ayyıldız Otel, Söğüt: 2283616360 Baydar Otel, Osmaneli: 2284615676

Yalova

Yalova yaylalarıyla hem yaz aylarında serinlik arayanların imdadına yetişir, ve hem de doğa yürüyüşçülerine farklı seçenekler sunar. Kocadere ve teşvikiye beldelerinin güneyindeki erikli ve delmece yaylaları bu hususta en çok başvurulan adresler olarak öne çıkıyor. Yaylalara çıkışa başlamış olmadan evvela teşvikiye’de soluklanıp, osmanlı rus harbi sırasında buraya sığınan gürcülerin kurduğu köyü hissetmekte yarar var.

Bu yaylalar büyük nispette çanı, meşe, gürgen, kızılağaç, kestane ve ıhlamur ağaçlarından meydana gelen ormanlarla kaplı. Delmece yaylası, içinde yalova’nın tek tabii gölü “dipsiz göl” ismi ile bilinmekte olan krater gölünü barındırıyor. Aslına bakılırsa bir yayla değil de oldukça yüksek olmayan düz bir sahadan ibaret erikli her mevsim ziyaretçi ağırlamaktan hoşlanıyor. Özellikle kestane aylarında, ekim ve Kasım aylarında erikli’ye çıkanlar, yörenin kendine özgü bu lezzetinin tadına fazlasıyla varacak.

Ulaşım

Yalova’ya kara ve denizyoluyla ulaşım mümkündür.

Gezilecek yerler

Atatürk köşkü müzesi: cumhuriyet dönemi mimarlığımızın erken örneklerinden birisi bulunan yapı, 1929′da yapılmış ve devresinde kullanılmakta olan eşyası ile günümüze gelmiştir. Köşkün bahçesi atatürk’ün yurttaşlarla muhabbet ettiği bir yer olarak ehemmiyet kazanmıştır.

Kara kilise: Çiftlikköy ilçe merkezindedir. Roma dönemine ait bir su yapısıdır. Bizans devresinde kilise şekline getirilmiştir

Kurşunlu hamam: 16 yüzyıl evvela bizans İmparatoru lustinianus tarafından yaptırıldı. 1900 senesinde osmanlı padişahı abdülhamit’in emriyle onarılmıştır.

Plajlar: Çınarcık, esenköy ve armutlu sahilleri, plajları, kampları ve piknik alanlarıyla dikkat çeker.

Yalova thermal turizm merkezi: yalova şehir merkezine 11 km. Uzaklıkta hipotermal ve hipotonik bir maden suyudur. Thermal merkez etrafında konaklama tesisleri vardır.

Thermal kaplıcaları: şehir merkezine 12 kilometre. Uzaklıktaki 1600 dönümlük ormanlık arazide bulunan thermal kaplıcaları’nda tesisler içerisinde türlü banyolar halihazırda. Valide banyo ve kurşunlu banyo tarihi ehemmiyeti bulunan banyolardır.

Armutlu kaplıcası: armutlu ilçe merkezine 4 km. Uzaklıktadır. Kaplıca içerisinde otel, restaurant ve havuzlu bir türk hamamı vardır.

Erikli yaylası: Çınarcık ilçesi, teşvikiye köyünde bulunan erikli yaylası parkuru değişik tabii güzellikleri aynı seyahatte bulacağınız seçenekler sunması bakımından ilgi çekmektedir.

Sudüşen Şelalesi: Şelaleye giden yol muhteşem bir doğa yürüyüş parkuru olup, yaz aylarında turistlerce de yoğun olarak tercih ediliyor. Şelaleye çıkarken eşsiz bir baraj gölü ve marmara denizi manzarası ile çok türlü orman faunası ile karşılaşılır ki, bunlar ender görülen tabii güzellikler arasında yer almakta.

Hasanbaba korusu: Çınarcık yolu üstünde olan mesire yeri, tabii güzellikler içerisinde doğa yürüyüşü yapmaya elverişli bir yerdir. Bunların yanında karaca arboretumu ve thermal ormanlık alanı da doğa yürüyüşü yapmaya elverişli yerlerdendir

Konaklama

Elegance Resort Hotel 2264656622 Termal Kaplıca Tesisleri 2266557400 Ülke Otel: 2268141680

Önemli Telefonlar

Belediye: 2268115000 Devlet Hastanesi: 2268114524 Emniyet Müdürlüğü: 2268141031

SAKARYA

Yalova yaylalarıyla hem yaz aylarında serinlik arayanların imdadına yetişir, ve hem de doğa yürüyüşçülerine farklı seçenekler sunar. Kocadere ve teşvikiye beldelerinin güneyindeki erikli ve delmece yaylaları bu hususta en çok başvurulan adresler olarak öne çıkıyor. Yaylalara çıkışa başlamış olmadan evvela teşvikiye’de soluklanıp, osmanlı rus harbi sırasında buraya sığınan gürcülerin kurduğu köyü hissetmekte yarar var. Bu yaylalar büyük nispette çanı, meşe, gürgen, kızılağaç, kestane ve ıhlamur ağaçlarından meydana gelen ormanlarla kaplı. Delmece yaylası, içinde yalova’nın tek tabii gölü “dipsiz göl” ismi ile bilinmekte olan krater gölünü barındırıyor. Aslına bakılırsa bir yayla değil de oldukça yüksek olmayan düz bir sahadan ibaret erikli her mevsim ziyaretçi ağırlamaktan hoşlanıyor. Özellikle kestane aylarında, ekim ve Kasım aylarında erikli’ye çıkanlar, yörenin kendine özgü bu lezzetinin tadına fazlasıyla varacak.
UlaŞim
Yalova’ya kara ve denizyoluyla ulaşım mümkündür.
Gezİlecek yerler
Atatürk köşkü müzesi: cumhuriyet dönemi mimarlığımızın er-
Ken örneklerinden birisi bulunan yapı, 1929′da yapılmış ve devresinde kullanılmakta olan eşyası ile günümüze gelmiştir. Köşkün bahçesi atatürk’ün yurttaşlarla muhabbet ettiği bir yer olarak ehemmiyet kazanmıştır.
Kara kilise: Çiftlikköy ilçe merkezindedir. Roma dönemine ait bir su yapısıdır. Bizans devresinde kilise şekline getirilmiştir
Kurşunlu hamam: 16 yüzyıl evvela bizans İmparatoru lustinianus
Tarafından yaptırıldı. 1900 senesinde osmanlı padişahı abdülhamit’in emriyle onarılmıştır.
Plajlar: Çınarcık, esenköy ve armutlu sahilleri, plajları, kampları ve piknik alanlarıyla dikkat çeker.
Yalova thermal turizm merkezi: yalova şehir merkezine 11 km. Uzaklıkta hipotermal ve hipotonik bir maden suyudur. Thermal merkez etrafında konaklama tesisleri vardır.
Thermal kaplıcaları: şehir merkezine 12 kilometre. Uzaklıktaki 1600 dönümlük ormanlık arazide bulunan thermal kaplıcaları’nda tesisler içerisinde türlü banyolar halihazırda. Valide banyo ve kurşunlu banyo tarihi ehemmiyeti bulunan banyolardır.
Armutlu kaplıcası: armutlu ilçe merkezine 4 km. Uzaklıktadır. Kaplıca içerisinde otel, restaurant ve havuzlu bir türk hamamı vardır.
Erikli yaylası: Çınarcık ilçesi, teşvikiye köyünde bulunan erikli yaylası parkuru değişik tabii güzellikleri aynı seyahatte bulacağınız seçenekler sunması bakımından ilgi çekmektedir.
Sudüşen Şelalesi: Şelaleye giden yol muhteşem bir doğa yü-
Rüyüş parkuru olup, yaz aylarında turistlerce de yoğun olarak tercih ediliyor. Şelaleye çıkarken eşsiz bir baraj gölü ve marmara denizi manzarası ile çok türlü or-
Man faunası ile karşılaşılır ki, bunlar ender görülen tabii
Güzellikler arasında yer almakta.
Hasanbaba korusu: Çınarcık yolu üstünde olan mesire
Yeri, tabii güzellikler içerisinde doğa yürüyüşü yapmaya elverişli bir yerdir. Bunların yanında karaca arboretumu ve thermal ormanlık alanı da doğa yürüyüşü yapmaya elverişli yerlerdendir

Karadeniz sahili boyunca uzanan geniş plajları başta olmak üzere gölleri, zengin orman ve yaylaları, vadi ve kanyonları, sıcak su ve içme suyu kaynakları sakarya’nın sahip olduğu tabii değerler.

Gezilecek yerler

Sakarya müzesi: semerciler mahallesi, milli egemenlik caddesi üstünde olan müze bi-nası, 1910-1915 seneleri arasında binbaşı baha bey tarafından yaptırılmıştır. 1922 senesinde mustafa kemal atatürk beş gün bu evde kalarak annesi ile buluştu. Arkeoloji seksiyonunda prehistorik çağlarla, roma ve bizans dönemlerine ait eserler sergileniyor.

Kuvayı milliye müzesi: geyve il-çesi, alifuatpaşa kasabasında vardır. Müzede sergilenen dökümanlar; Mondros mütarekesi’nin imzalandığı 30 ekim 1918 ile Türkiye büyük millet meclisi’nin açılmış olduğu 23 nisan 1923 tarihleri aralığında kuvayı milliye ismi verilmiş olan dönemi kapsamaktadır.

Sakarya köprüsü: geyve ilçe merkezi ile alifuatpaşa kasabasını birleştiren ve 1495 senesinde sultan 2. bayezid tarafından inşa ettirilen 14 kemerli taş köprü. Onarımlarla günümüzde de işlevini sürdürmektedir.

Karasu plajı: 20 km. Uzunluğunda geniş bir plaja sahip bulunan karasu sahili, romatizma türevi hastalıklara iyi varan ince taneli kumu ve temiz suyuyla tanınır.

Melen Çayı: cumayeri beldesi dokuzdeğirmen köyünden başlayarak, kocaali beyler köyünde son bulan çayda rafting yapılabiliyor, İstanbul istikametinden gelecek olanlar kaynaşlı gişelerinden çıkarak cumayeri ilçesine ulaşırlar. Mudurnu Çayı: akyazı ilçesi dokurcun beldesinden başlayan parkur kuzuluk beldesine dek devam eder. Akarsu kanosu yapılabilir.

Karagöl yaylası: sakarya’nın taraklı bölgesi 70 km. Mesafede. Bilecik eskişehir otoyolu istikametinden gidilirken taraklı yol ayrımından yaylaya ulaşılabiliyor.

Yamaç paraşütü yapmak için İkaruş havacılık aranabilir. 212-243 16 28

Sapanca gölü: haydarpaşa’dan sapanca’ya tren ile ulaşabilirsiniz. Göl etrafında konaklayacak kaliteli otel bulmak olası.

Ulaşım Kente tren ve otobüsle ulaşılabiliyor.

Kerpe-Kefken Gezi Rehberi

Batı karadeniz’de, yeşillikler içerisinde kaybolan bir yoldan ulaşılan ufak bir balıkçı limanı iken turizmle tanıştı kerpe. Sakin denizli ve ince kumlu plajları, karadeniz’in hırçın dalgalarının şekil vermiş olduğu kayalıkları İstanbul, İzmit, sakarya gibi şehir merkezlerine yakınlıkla birleşince bu cennet saklı kalamadı. İstanbul’dan yola çıkıp, 2 saat sonrasında kerpe’ye ilk varanlar uzun müddet gözlerine inanamadılar, “bodrum bize bu kadar yakın mıydı” diye düşünmeden edemediler. Kerpe’nin limanı kuzey ve kuzeydoğu rüzgârlarına kapalı ufak bir girintidir, bu onu karadeniz’in az bulunmakta sığınaklarından birisi yapar. Kıpırtısız koyun arkasındaysa gerçek karadeniz yatar. Kuzeye bakan bu kıyılarda gezinti yapmak, azgın dalgaların oyduğu kayalık kıyı bandında heybetli heykelcikler oluştuğundan büyük neşe verir. Hele dantel gibi işlenmiş, yeşille iç içe geçmiş bu kıyının koynunda uyanmak keyiflerin en yücesidir. Hırçın olarak tanınsa da karadeniz’in ufak sürprizleri mevcuttur, güzelliklerini nazlansa da ademoğlunun kullanımına sunar

Kefken, karadeniz’in sürpriz noktalarından birisidir. İstanbul’un yakınındaki bu kıyı kasabası kilometrelerce uzanan kumsalı, sığ denizi ve kendini saran çam ormanlarıyla kuzeyin en çekici tatil beldelerinden birisi olmayı hak etmekte. Yanlızca şahsı de değil bütün bunları sunan, yakın koyları ve plajları da kefken’in artıları arasında. Bunlar arasından kumcağız koyu, bir buçuk kilometre boyunca uzanan kum plajı ve 500 metreye kadar sığ deniziyle öne çıkıyor. Sırtını ormana vermiş cebeci, bünyesinde yüzmek için loca gibi ufak koyları içeren kapri koyu ve kovanağızı plajı’nın dışında pembe Kayalar’ı da unutmamak icap ediyor. İlginç jeolojik oluşumu, suyun içerisinde yumuşak, dışında katı bulunan bu kayalar başta sultanahmet camii olmak üzere pek çok osmanlı yapısında kullanılmış.

Renk ve görüntü itibarıyla gerçekten olağanüstüler. Kerpe, son zamanların popüler yerleşimlerinden. En alaka çekici yanı, dalgalarıyla ünlü karadeniz’in tersine, denizinin sürekli olarak durgun olarak bulunması. Kandıra’dan sonrasında hafif bir eğime sahip çam ormanının içinden geçilerek ulaşılıyor. Kefken, kerpe’nin birazcık doğusunda. Birçok ev birkaç odasını pansiyon olarak kullanıyor. Cebeci köyü, kamp yapmak için ideal. Deniz, kerpe’de olduğu gibi sığ fakat onun kadar durgun ve korunaklı değil. Cebeci sahiline tahmini on dakika uzaklıktaki kefken yakın vakite dek sualtı avcılarının gözdesiydi. Cenevizlilerden kalma kale surları görülebiliyor. Kefken’e 1

Km. Uzaklıkta kovanağzı ve plajı bulunmakta. Sahil boyunca sıralanan restaurantlarda, her mevsim taze balık yiyebilirsiniz.

Nasil gidilir?

İstanbul’dan Şile ağva kandıra üzerinden gelinebilir. Yol birazcık virajlı olsa da manzarası güzel. Şile’den sonrasında yol ikiye ayrılıyor. Sahile giden soldaki yol çok virajlı.

Kerpe kandıra’ya 10, kefken kerpe’ye 5 km. Ağva kandıra

Arasında çalışan minibüsler halihazırda. Kandıra’dan kerpe’ye

Ulaşım mevcut. Doğudan gelecekler akçakoca kocaali üzerinden minibüsle ulaşabilir, İzmit’ten de kerpe’ye otobüs mevcut.

Konaklama

Kent Otel: 2625612582 / Doğa Pansiyon: 2625612374 / Murat Pansiyon: 2625612153 / Kaptan Pansiyon: 2625612511 / Günay Pansiyon: 2625667027 ( Cebeci)

TEKİRDAĞ

Kıyısından geçen, bir turizm şehri görür tekirdağ’da. Şarabını, rakısını bilenler üzüm bağlarıyla donatıldığını düşünür. Çorlu ve Çerkezköy’ü görenler, bir endüstri kentinde olduklarını hissederler. Topraklarının yüzde 65′inin tarım alanı olarak işlendiğini duyan onu tarım kenti zanneder. Hiçbiri yanlış değil, tekirdağ bütününü barındırıyor fakat her birisini değişik bölgelerine dağıtmış; Merkez birçoğundan uzak.

Turizm Şarköy, marmara ereğlisi, mürefte ile marmara; Kıyıköy, kastro, Çilingoz ile karadeniz sahillerinde gelişmiş. Tekirdağ’a ise efsane olmuş rakısı, tadına doyulmaz köftesi ve namık kemal ile macar özgürlük kahramanı prens rakoczi’nin hatıraları kalmış. Vatan şairi burda doğmuş, anısı namık kemal evi’nde ve 17 ayrı noktada anıt, okul, dernek, heykel, cadde ve parklarda yaşatılıyor. Erdel beyi 2. ferenç rakoczi’nin 15 sene yaşadığı 17. yüzyıl evi de restore edilmiş, müze şekline getirilmiş. Her sene binlerce macar burayı ziyaret etmekte. Mürefte yakınlarında, kaya duvarların dış dünyadan soyutladığı vadilerden birisinde uçmakdere bulunmakta. Antik patikalarda yapılan yürüyüşlerde doğanın güzelliği kadar görkemi ve gücü de görülebilir.

Ganos fayı’nın bir sanatçı ustalığıyla şekillendirdiği enteresan vadiler ve kıyı oluşumlarıyla süslü köy türkiye’nin en nitelikli üzümlerinin yetiştiği yerlerden biri. Kısa zamanda ardına ganos dağları’nı almış marmara’nın derinliklerine büyük bir neşe ve güven içerisinde bakmakta. Uçmakdere bölgenin en temiz havasına ve denizine sahip olmakla övünüyor. Az sayıda evin bulunduğu, vadi içine kurulmuş köy ziyaretçilere hem zengin bitki çeşitliliği ve hem de taptaze deniz ürünleri sunuyor. Trakya çınarı olarak bilinmekte olan 10 anıt ağacı da uçmakdere’nin doğaya saygısının ne büyüklükte olduğunu meydana çıkarıyor. Uçmakdere yakınlarındaki yeniköy ve hoşköy de bu güzelliğe ellerinden geldiğince ortak oluyor. Tekirdağ’ın kuzeydoğudan karadeniz’e 1.15 kilometrelik bir kıyısı bulunmakta. Kentin her sene Haziran ayının ilk haftasında şehir ve ilçelerinde pek çok festival düzenleniyor.

Gezilecek yerler

Tekirdağ müzesi: şehir rnerkezinde yer alan müzede perinthos ( Marmara ereğlisi ) , heraion ( Karaevlialtı ) , byzante ( Barbaros ) , apri ( Kermeyan ) Ve tekirdağ’ın öteki ilçe sınırları içindeki örenyerlerinde bulunmuş steller, Adak stelleri, heykeller, heykelciklerden meydana gelen taş eserler ile naip tümülüsü odası buluntuları sergileniyor. 282-261 20 82

Rakoczi müzesi: macar prensi ii. Ferenç rakoczi’nin 1720-1735′e kadar yaşadığı ev macar hükümeti tarafından 1932 senesinde aslına uyan bir şekilde onartılarak müze durumuna getirilmiştir. O döneme ait eserlerle beraber prensin kullandığı eşyalar sergileniyor.

Namık kemal evi: Şair namık kemal’in hatırasına 1840′ta doğduğu evin yakınına eski tekirdağ evleri model alınıp 1993′te inşa ettirildi. Şairin eserleri ve etnografik eşyalar görülebilir.

Rüstem paşa camii: ertuğrul mahallesindeki 1553 tarihli cami yasal sultan süleyman’ın damadı rüstem paşa tarafından yaptırıldı. Avludaki mermer şadırvan, kurşun kaplı beşgen çatıyla örtülüdür.

Eski cami: ertuğrul mahallesi’ndedir. Zahire nazırı tekirdağlı ahmet ağa tarafından 1830′da yaptırıldı. Cami önündeki sekizgen şadırvan perde motifleriyle bezelidir.

Altıgen mihrap nişi istiridye motiflidir.

Uçmakdere: tekirdağ’dan Şarköy’e giden anayoldan ayrılarak, Barbaros ve kumbağ üzerinden geçerek gidiliyor. Yeniköy, hoşköy ve mürefte yol üstünde.

Hoşköy: Şarköy’den başlayarak eriklice, kalamış, mürefte, hoşköy, gaziköy ve uçmakdere’ye kadar uzanan sahil “şarap sahili” olarak bilinmekte. Burası bir bizans metropolüydü ve pek çok manastır bulunmaktaydı.

Tarihi hora feneri: Şarköy’ün hoşköy beldesinde abdülmecit tarafından 1861 tarihinde yaptırıldı. Bu tarihten beridir aynı aile tarafından çalıştırılıyor.

Mürefte: tekirdağ malkara yolunun 48. kilometresinde karıştıran’dan güneye ayrılmış olan yolla Şarköy’den sonra sırası ile eriklice, mürefte ve hoşköy gelir. Şarabıyla ünlü sevimli bir sahil kasabası. Mürefte dolaylarında 5′i büyük 30 dolaylarında şarap tesisi mevcut.

Kastro: tekirdağ’ın kuzey tarafında, saray ilçesinde, 2.5 kilometrelik kumsalıyla dikkat çeker. Bahçeköy deresi’nin karadeniz’e döküldüğü bu ufak koyda yaz aylarında çadır kurulabilir. Dere kıyısında lokanta bulunmakta.

Ulaşım

İstanbul’a 131 kilometre mesafede. Uluslararası transit e-80 tem, e-84 ve d-100 karayolları şehir sınırları içinden geçmekte. Yaz aylarında haftanın belli günlerinde tekirdağ ve Şarköy’den marmara adası, avşa ve erdek arasında feribot ve motor seferleri yapılıyor.

Konaklama

Tekirdağ İstanbul otoyolu üstünde kamping alanları halihazırda. şehir merkezinde otel alternatifleri kısıtlı. Hasköy, kumbağ, Şarköy, ve mürefte’de pansiyon bulabilirsiniz.

Karaevli otel tekirdağ: 2822618050 Mokamp Çınar uçmakdere 2825251018 Yelken otel tekirdağ: 282 261 10 54 Club minka mürefte 2822745074

Önemli telefonlar

Turizm müd. 2822618828 Devlet hastanesi 2822625355

KIRKLARELİ

Doğa ve tarih burda iç içe. Yerin altı da üstü de kıymetli, ehemmiyetli ve görülmeye değer. Kırklareli buluntularıyla arkeoloji meraklılarını, ormanları, denizi ve mağaralarıyla huzur arayanları çağırıyor. Trakya’nın en ehemmiyetli tarihöncesi yerleşim yerlerinden birisi aşağı pınar höyüğü şehir merkezinin yanlızca 500 metre uzağında

 

Höyükler, dolmenler, tümülüsler ve ayrıca başka tarihi eserler kırklareli’de olduğu gibi vize, kofçaz gibi ilçelerde de bulunmakta. Vize 2 höyüğün dışında roma tiyatrosunu, demirköy İstanbul’un fethinde kullanılmakta olan topların yapıldığı dökümhaneyi, babaeski cedit ali paşa camii, babaeski ve aipullu köprülerini, lüleburgaz sokullu mehmet paşa camii ve şadırvanını barındırıyor. Bir de tabiat eliyle sundukları mevcut kırklareli’nin; istranca dağları ve ormanları, dupnisa, yenisu, domuzdere ve kıyıköy mağaraları, İğneada’nın altın kumsalı doğanın bahşettikleri arasında bir çırpıda aklımıza gelmekte. Önde engin karadeniz, arkada yemyeşil istranca ormanları, bir tarafta mert öteki yanda erikli gölleri iğneada’ya değer kazandırıyor. Korumaya alınan göl sayısı ildi taneyle kısıtlı değil, beş tane daha bulunmakta, İğneada’yı bolu yedigöller’e rakip şekline getiriyor. Tahmini 20 kilometre uzunluğundaki sahil hakkında, kumların arasında altın zerrecikleri olduğuna ilişkin rivayetler de eksik değil.

 

iğneada’ya gidecekler bu altın kumsalda güneşlenme ayrılacağına sahip. Bölgenin, kuzey rüzgârlarına kapalı, yaz aylarında sakin ve dalgasız, 150 metreye kadar sığ denizi bulunmakta. İğneada’nın bir farklı güzelliği de dupnisa mağarası. Dupnisa iç içe geçmiş birkaç mağaradan oluşuyor, sulu ve kuru mağara olarak

Kıyıköy: İmparator neron’un, trakya valisi olduğu yıllarda tatil için geldiği, geçmişin salmidores’i kıyıköy, pabuç ve kazan ırmakları arasında, tepe üstüne kurulmuş, antik çağlardan kalan bir yerleşim yeri. Bir zamanların midye’si, karadeniz’in oyduğu ihtişamlı koylar, geçmişin korsan mağaraları ve enteresan anıt kayalarla bezeli.

Bizans’ın saray kapısı ile nehir kıyısındaki kayaya oyulmuş aya nikola manastırı görülmeye değer. Kıyıköy’ün etrafında ufak ve güzel koylar bulunmakta. Kalabalıkla kirlenmemesi için ismi pek dillendirilmeyen, tropikal ormanları anımsatan bir yeşilliğin içinden geçilerek ulaşılan, bir kilometrelik koya kurulu, kumsalı İğneada’ya dek uzayan panayır sahili, kıyıköy’ün gizli nimetlerinden.

Gezilecek yerler

Kırklareli müzesi: yapı muta sarrıf neşet paşa vaktinde 1894 senesinde yaptırıldı. Üst katta arkeoloji ve etnografya, giriş katında ise kültür ve tabiat sergi salonu bulunmakta.

Hızır bey külliyesi: kırklareli merkezinde çarşı bünyesinde yer alan külliye 1383′te kösemihalzade hızır bey tarafından yaptırıldı. Hamam, cami ve arastadan meydana gelen yapı şehrin ehemmiyetli tarihi eserleri arasında bulunmaktadır.

Kadı camii: emin ali Çelebi tarafından 1577′de yaptırılan kare planlı yapı ağaç bir çatıyla örtülü. Kentte yer alan öteki camiler onarımlarla özgün mimarilerini yitirmişlerdir.

Aşağıpınar höyüğü: kırklareli merkezinde bulunan höyük, 1993′ten bu yana süren arkeolojik kazılar neticesinde kentin kültür tarihi ile alakalı ehemmiyetli veriler veriyor. Kazılarda, İÖ 6. binin ortalarına kadar uzayan bir sürecin kalıntıları ortaya çıkarıldı. Neolitik dönemde yerleşimin başladığı Höyük, anadolu ve balkan tarihöncesi kültürleri arasındaki ilişkiyi belirten az sayıda rastlanan yerleşmelerden birisi.

Kanlıgeçit yerleşmesi: kırklareli’deki başka bir arkeolojik kazı bulunan kanlıgeçit, mimarisi ve ayrıca başka buluntu topluluklarıyla trakya arkeolojisinde değişik ve ehemmiyetli bir yere sahip. Olasılıkla anadolu kökenli bir koloniye ait bulunan yerleşme kırklareli’nin değişik bir dönemine ışık tutuyor. Yerleşme ilk tunç Çağı’na tarihlenirken kalkolitik çağ ve hellenistik dönemlerine ait malzeme de ortaya çıkarılmış.

Dupnisa mağarası: türkiye’nin en uzun mağaraları arasındaki Dupnisa, sarpdere köyü yakınında bulunmakta. Mağaranın yaşı 3- 4 milyon sene.

Kayalı barajı: baraj etrafında piknik alanları bulunmakta. Burası şehir çıkışında, dereköy yolu üstünde.

Vize: antik bizye kenti üzerine kurulu ilçe bizans çağı yapılarıyla tanınır. Asmakaya mevkiinde geç bizans dönemi eseri mağara manastırları bulunmaktadır.

Kıyıköy: kentin karadeniz kıyısında bulunmaktadır. Kazandere ve pabuçdere arasında denize uzanan bir yamaçta kalesi bulunmakta. Yazın konaklamak için ufak pansiyonların bulunduğu kıyıköy uzun kumsalıyla dikkat çeker.

Dolmenler ( Kapaklıkaya mezarları ) : trakya’da fazla sayıda görülen anıtmezarların zamanından önce safhası olarak kabul edilir. Belirlenen dolmenlerin ( İÖ 1300-800 ) Yararlanma gördüğü anlaşılmaktadır. Bunlar; Kofçaz, dereköy, kadıköy, kula, geçitağzı, kapaklı, düzoralan köyleri yakınlarında vardır.

Ulaşı

Kırklareli İstanbul’a 209, İzmir’e 551, Ankara’ya 662 Kilometre.

Konaklama

Merkez: Akkuş Kaya Otel: 2882144020 / Best Hotel Bilgiç 288214 46 71 Lüleburgaz: Yaman Otel 288 417 26 13 Grand Şampiyon Hersekli Otel: 2882122188 Babaeski: Tuğba Otel 2885121029

Önemli Telefonlar

Turizm Müdürlüğü: 2882141662 Emniyet: 2882123850 Devlet Hastanesi: 2882141043

EDİRNE

Osmanlı bu kente 88 sene boyu başkentlik verdi, onu her adımda görülebilecek cami, türbe, han, hamam, kervansaray, külliye, köprüyle süsledi. Bu ışıltılı devir edirne’nin altın devri oldu, başkentlik övüncünü ölümsüzleştirdi. Kentin bu ruh hali daha girmeden kendisini gösterir, edirne ziyaretçisini büyük sinan’ın ustalık eseri selimiye camii karşılar. Selimiye tepe üzerindedir, her birisi 70. 89 metrelik 4 minaresiyle göz alır fakat her ne hikmetse yaklaştıkça yükseklik duygusu yiter, kubbenin basık külahında sükûnete kavuşur.

Yanlızca o değil edirne’yi camiler kenti yapan; Eski cami, yıldırım camii, uç Şerefeli cami ve 2′inci bayezid Külliyesi bu tanımlamada başroldedir. Bir de nehirler ve Onları taçlandıran köprüler mevcuttur burda. Edirne üç ayrı nehrin; Meriç, tunca ve arda’nın buluşma noktasıdır. Tarihi değerde sekiz taş köprü onları süsler. Gazi mihal bey, meriç ve gene mimar sinan’ın dokunduğu yalnızgöz köprüsü edirne’yi köprüler kenti yapar.

Tunca ve meriç nehirlerinin birleştiği ortamda bulunan edirne, yıllar boyu osmanlı’nın başkenti, 18. yüzyılda ise avrupa’nın en büyük yedi şehrinden birisiydi.

Gezilecek yerler

Arkeoloji ve etnografya müzesi: 2 bölümden meydana gelen müzede Prehistorik  dönemlerden osmanlı dönemine kadar birçok eser sergileniyor.

Türk İslam eserleri müzesi: selimiye camii avlusundaki medresenin 14 oda ve avlusunda osmanlı dönemi eserleri görülebilir.

Trakya Üniversitesi

Sultan ii. Bayezid külliyesi sağlık müzesi: müzede hekimliğin gelişmesi ve farklı sağlık hizmetleri hakkında geniş verileri ihtiva eden bölümler halihazırda.

Ainos antik kenti ( Enez ) : antikçağda epey mühim bir liman iken bugün kıyıdan 3.5 km. içte yer alan enez, roma, doğu roma ve osmanlı dönemlerinde yerleşim alanı olarak ehemmiyet kazanmıştı.

Dolmenler: lalapaşa ilçesinde İÖ 2000′ın sonları ile iÖ 1000 başlarına tarihlenen dolmenler ( Menhir, taş mezar ) Bulunmakta.

Saray-ı cedid ( Yeni saray ) : sultan i. Murat tarafından yaptırılan ilk saray fatih sultan mehmet tarafından tamamlandı. Bab-ı hümayun, alay meydanı, babüssaade, arz odası, cihannüma kasrı, kum kasrı bölümlerinden meydana gelir.

Selimiye camii: mimar sinan’ın “ustalık eserim” söylediği anıtsal yapı sultan ii. Selim’in buyruğu üstüne kentin merkezinde 1569-75 seneleri arasında yapıldı. Kesme taştan yapılan cami, 2475 metrekarelik bir alanı kaplar.

Üç Şerefeli cami: 1443-1447 seneleri arasında, ii. Murat tarafından yaptırıldı. Yapı, bir yenilik olarak enine dikdörtgen planlıdır.

ii. Bayezid camii ve külliyesi: Şehir merkezine 2 km. Mesafede olan külliye, 1484-1488 seneleri arasında mimar hayreddin tarafından yapıldı.

Yıldırım bayezid camii: edirne’nin en eski camisi olup, il merkezine 3 km. Uzaklıktadır. 1400 senesinde yıldırım bayezid tarafından yaptırtıldı.

Sweti george kilisesi: kıyık semtinde, 1880 senesinde inşa edildi.

Rüstempaşa kervansarayı: şehir merkezindedir. Yasal sultan Süleyman’ın sadrazamı rüstem paşa tarafından mimar sinan’a yaptırılmıştır.

Deveci hanı: yapı 2 katlı olup, osmanlı hanlarının zamanından önce örneklerindendir.

Taşhan: sokullu mehmet paşa tarafından mimar sinan’a yaptırıldı.

Bedesten: 1417-1418 yıllarında sultan i. Mehmet Çelebi, eski cami’ye vakıf olarak yaptırmıştır. Son senelerde onarılmış bedesten, çarşı olarak kullanılıyor.

Sokullu hamamı ( Çifte hamam ) : sokullu mehmet paşa, Mimar sinan’a yaptırmıştır. 16. yüzyıl türk sanatının en önemlilerinden ve çifte hamam planlıdır.

Kıyı turizmi: keşan’da sazlıdere, gökçetepe, mecidiye, erikli, danişment ve yayla ile enez’de karaincirli, vakıf, gülçavuş, sultanice ve enez plajları yaz aylarında oldukça hareketli.

Ulaşım

Edirne İstanbul’a 228, ankara’ya 681, İzmir’e 534 km. Edirne’ye otoyolu ve demiryolu ile ulaşım halihazırda. şehir otoyollarla İstanbul’a bağlanıyor.

Konaklama

Sultan otel 284-225 1372 / park otel 284-213 5276 / balta otel 284-225 5210

Önemli telefonlar

Turizm müdürlüğü284-213 92 08 / hastane 284-214 55 10 / emniyet 284-213 92 40.

GELİBOLU

Bu kasabanın 2 yanı deniz; Bir taralı ege, diğeri marmara. Deniz gelibolu’nun anası olmuş, onu doğurmuş, büyütmüş, beslemiş. Bu kıyı piri reis’e evvela yüzmeyi, sonrasında da denizciliği öğretmiş, osmanlı’nın kaptan-ı deryalık merkezi, devletin denizcilik kalbi olmuş. İç içe geçmiş 2 bölümlü limanın tarihi dokusu kolaylıkla görülebiliyor. Denize açılmayı beklemekte olan, tembelce salınan sandallar da burda, piri reis’in ismini taşıyan müzeyi içeren kule de. Yerleşim içindeki falezleri, balık restoranları, çevresindeki ayçiçeği tarlaları, intizamlı caddeleri, çok sayıdaki tarihi mekânıyla gelibolu büyük kentlerin nezih dış mahallelerini anımsatıyor. Gelibolu’da yaz farklı bir coşkuyla yaşanır; Bu mevsim hem denize girme ve hem de sardalye zamanıdır. Çanakkale boğazı kıyılarındaki kayalıklar marmara’ya, saros sahilleri ege’ye girme imkanı meydana getirir. Kömür limanı, güneyli köyü ve bakla burnu gelibolu’da deniz keyfinin can alıcı imleridir.

Saros körfezi’nin güneyinde, yoğun kayalıklar aralarına sıkışmış ufak bir koy kömür limanı. Adına inat siyahı değil, yeşil ve maviyi barındırıyor. Geçmişte yöre halkı burda geçinmek için odunkömürü üretmiş; Adı o günlerin yadigârıdır. Bu ufak plaj, türkiye’nin en temiz ve berrak denizlerinden birini sunuyor. Suyun altı da üstü de ayrı güzellikler vaat etmekte. Zengin sualtı dünyası ile kömür limanı, dalmaya yeni merak salanlara öğretmenlik yapacak özellikler barındırmakla birlikte, tecrübeliler için de dik duvar dalışlarına münasip noktalardan biri olmayı başarıyor. Tüplü dalışlar için çok cazip bulunan koy ve çevresi, şnorkelle sualtını izlemek için de eşsiz. Kömür limanı’nda otel veya pansiyon yok. Çadır ve uyku tulumunu götürenler balıkçıların yakaladığı mezgit, mercan, uskumru ve ortozla karınlarını doyurup, yıldızlar altında uyuyor. Konfor peşindekiler bir zahmet gelibolu’da konaklayıp bu zenginlikten günübirlik faydalanacak.

Birinci dünya savaşı sırasında 1915 senesinde oluşan Çanakkale deniz savaşı, gelibolu tarihinde ehemmiyetli yer tutar. Şehit türk ve anzak askerlerinin hatırasına bölgeye 1973 senesinde milli park statüsü kazandırıldı. Park gelibolu yarımadası’nın saros körfezi’ndeki kabatepe limanı ile Çanakkale boğazı’nda yer alan akbaş iskelesi arasında bulunmakta.

Seddülbahir köyü etrafındaki teke ve hisarlık burunları, ertuğrul, morto ve İkiz koyları, alçıtepe, kerevizdere, zığındere ile kuzeydoğuda yer alan arıburnu, conkbayırı, kocaçimen, kanlısırt, anafartalar ve suvla koyları savaşın cereyan ettiği temel alanlar. Çanakkale savaşları sırasında büyük cesaret göstererek şehit bulunan birlikler ve kişiler adına bugün gelibolu yarımadası’nda fazla sayıda şehitlik bulunmakta. Şehitliklerin en önemlisi morto koyu’nda, hisarlık tepe üstünde bütün şehitlerimizin hatırasına dikilen Çanakkale Şehitler abidesi’dir.

Uzun kumsal, masmavi deniz, suyun içindeki her taşın görülmesini sağlayan berraklık el değmeyen pasifik adalarından birisinde değil, saros körfezi’nde bulunmakta. Kaptan cousteaeu, saros sularının dünyada kendi kendisini temizleyebilen üç denizden birisi olduğunu söylüyordu. Umumiyetle 30 metrede bulunan mercanların burda beş metrede görülmesi de bunun bir neticesi. Kıyılarda ve yakınlarda rastgele bir sanayi tesisinin bulunmaması ve pis atık bırakılmaması bu temizliğin korunmasını temin ediyor.

Saros dalgıçların ilk ve en sık uğradıkları durakların başında gelir. Sualtı dünyasını keşfetmek isteyenlere burda eğitim verilir, istanbul’a yakınlığı da sık tercih sebebidir. İbrice limanı dalgıçların başkenti gibi görülür. Onu uzunkum takip ederken, erikli sahili yüzmek ve güneşlenmek isteyenler için ideal olanaklar temin ediyor. Neredeyse evcilleşmiş sualtı canlıları, fark edilmesi gerekilen deniz mağaraları ve kovuklarıyla saros körfezi, denizi seven herkesin ilgisini hak etmekte. Çanakkale’ye bağlı boğaz ve saros körfezi kıyılarındaki tabii kumsallar, tarihi gelibolu yarımadası milli parkı yerli ve yabancı turistleri cezbeder.

Gezilecek yerler

Gelibolu mevlevihane’si: plan bakımından İstanbul’daki mevlevihaneye benzemekte olan yapı hamzakoy mevkiinin üzerinde bulunmaktadır.

Yazıcızade mehmet saygıdeğer camii ve Çilehane: mehmet saygıdeğer 1449′da yazdığı “muhammediye” isimli eseri ile tanınır. Kendi ismini alan caminin beraberinde türbesi bulunmakta.

Büyük cami: rumeli fatihi gazi süleyman paşa tarafından 1358′te yapılan dikdörtgen planlı yapı gelibolu simgelerinden.

Azaplar namazgahı: gelibolu’da boğaza ve marmara’ya karşı geniş bir alan bulunan fener meydanı’nda 1407 senesinde yapılmıştır.

Bayraklı baba: gelibolu limanı’ndan hamzakoy’a giderken, koya inmeden sağdan deniz fenerine sapılarak yatıra gidiliyor. Bayraklı baba tükiye’nin maksimum ziyaret edilen yatırları arasında.

Süleyman paşa türbesi: rumeli’ye ilk geçen osmanlı komutanı, Orhan gazi oğlu, rumeli fatihi süleyman paşa için 1356 senesinde yaptırıldı. Bu türbenin kısa zamanda beraberinde namık kemal’in mezarı bulunmakta.

Karainebeyli köyü: eceabat istikametindeki sütlüce köyüne sapılıp tayfur köyü geçildikten sonraki köydür. Gelibolu yarımadası’nda kurulan ilk türk köyü olarak bilinmekte. Eski evleri, tarihi camisi ve meydandaki büyük kahvehanesi görülmeye değer.

Güneyli köyü: saros körfezi kıyısındaki bu köy, umumiyetle yazlıkların bulunduğu, ege’de denize girmek isteyenler için gelibou’ya en yakın yer konmunda. Konaklayacak otel ve balık lokantaları halihazırda.

Bakla burnu: güneyli köyü sapağını geçmesinin ardından soldaki yol ayrımından bakla burnuna ulaşabilirsiniz. Kayalıklar arasındaki ufak kumsallardan denize girilebilir.

Çimpe kalesi: gelibolu bolayır arasındaki eski asfalt üstünde bulunmakta. Türklerin rumeli’de ilk fethettikleri kaledir.

Kavak köyü: koca dere’nin kıyısından geçtiği kavak köyünde taze tatlı su balıkları bulmak olası.

Gelibolu milli parkı: gelibolu yarımadası üstünde yer alan milli park özel vasıtayla gezilebiliyor. 18 mart’ta deniz 25 nisan’da seddülbahir, 10 ağustos’ta anafartalar savaşlarının Törenleri izlenebilir.

Milli park merkezi 286-814 10 25

Kabatepe tanıtım merkezi 286-814 12 97

Ulaşım

Özel araç: İstanbul’dan tem karayolu tekirdağ sapağından çıkılarak malkara ve keşan üzerinden gelibolu’ya ulaşılır, İstanbul gelibolu arası tahmini 280 kilometrelik yol, özel vasıtayla tahmini 4 saat sürüyor. öteki seçenek İstanbul yenikapı’dan feribot ile bandırmaya gidip, burdan lapseki’ye gidip arabalı vapur ile gelibolu’ya geçmek.

Gelibolu İskelesi 286-556 16 17 / lapseki İskelesi 286-512 1139 / İdo 212-444 4 436

Konaklama

Gelibolu ilçesinde ve yarımadada konaklayacak pansiyon ve çadır alanları halihazırda.

Boncuk otel 286-576 82 92 / hamzakoy otel 286-566 80 80 / engin otel 286-566 23 50 / türkmen otel 286-566 21 64 / mercan otel, güneyli köyü sahili 286-572 68 84 / kum otel kum limanı mevkii 286-814 14 66

Önemli telefonlar

Belediye 286-566 10 11 Hastane 286-566 66 14

GÖKCEADA

Eski’nin İmroz’u kırılgan bir psikolojik durumuna sahip; Terk edilmiş köylerinin hüznünü yaşıyor. Bademli pembe zakkumlarla süslü dar sokakları, aydıncık bahçeleri ve kumulları, kaleköy son dönem mimarisiyle öne çıkıyor. Siyah kehribar tanelerinin rüzgârda salladığı bağlarından ismini alan zeytinli ve geçmişte ülkenin en büyük köyü olma özelliğine sahip dereköy alabildiğine mahzunlar. Ağustos gökçeada ziyareti için en çekici zamandır. Tepeköy’de eorti dispenagies meryem ana günleri bu ay yapılır; Adanın tüm gizli şarapları sokaklara çıkar, yaşlılar gençleşir, gençler çocuklaşır, hüzünlü ada mutluluğu ve umudu tekrar bulmakta.

Gökçeada

Çanakkale iline bağlı gökçeada türkiye’nin en büyük adası. Gökçeada homeros’un llyada destanında imbros ismiyle geçer.

Gezilecek yerler

Terk edilmiş rum köyleri gökçeada’nın ihtimal dahilinde de en belirleyici özelliği. Merkeze 4 km. Uzaklıktaki eski bademli köyü eski rum evleriyle adanın en eski köylerinden. Tepeköy ve zeytinliköy de gezilmesi lazım olan yerler listesinde. Zeytinliköy’de ünlü dibek kahvesini yudumlamayı ihmal etmeyin. Osmanlı devrinde ilçe merkezi bulunan kaleköy’de Venedik kalesi ve antik kalıntıları, merkezde ise osmanlı mimarisi hususiyetlerini taşıyan fatih ve merkez camileri görmeye değer. Türkiye’nin en batıda olan noktası inceburun ( Avlaka burnu ) Uğurlu yakınlarında.

Nasıl gidilir?

Çanakkale ya da eceabat’tan feribot ve arabalı vapurlarla adaya ulaşılıyor.

Çanakkale isk. 286-217 18 15

Kabatepe isk. ( Eceabat ) 286-814 12 63

Gökçeada isk. 286-887 30 43

Konaklama

Gökçeada’da lüks oteller yok, yalnız mütevazı otel ve pansiyonlar çok miktarda bulunmakta. Kaleköy ve yeni bademli konaklama seçeneğinin en fazla olduğu merkezler.

Zeydali otel 286-887 32 33 / belediye oteli 286-887 48 10 / barba yorgo 286-887 35 92 / gökcan pansiyon 286-887 37 12 / kale motel 286-887 34 38 / kalimerhaba 286-887 36 48 / adem baba 286-887 27 23 / Örnek pansiyon 286-887 37 08 / kale pansiyon 286-887 34 11 / bulut pansiyon 286-887 21 11 / palyaço yakub’un yeri 286-887 33 49

Restaurant

Çardak cafe 286-887 37 28 / ecem mantı salonu 286-887 23 06 / meydan restaurant 286-887 23 93

Plajlar

Adanın kısa zamanda her yerinden denize girmek olası. Kuzulimanı ve aydıncık ( Kefalos ) En kalabalık plajlar. Uğurlu köyü Yakınlarındaki 3-4 km. Uzayan kumsal kalabalıktan uzak. Yeni Bademli köyünün içinden geçilip 1 km’lik stabilize yolla ulaşılan yıldız koyu, dereköy’de alataş tabelası izlendikten sonrasında varılan marmaros ve uğurlu yakınlarındaki gizli liman adanın sakin plajları arasında.

Önemli telefonlar

Turizm danışma 286-217 11 87 Emniyet müd. 286-887 30 12 Hastane 286-887 30 03

BOZCADA

Çanakkale’ye bağlı bozcaada, türkiye’nin 3. büyük adası. Kıyıları falezler sebebiyle dik ve kayalık bulunan ada üstünde, kumsallarla kaplı pek çok ufak koy bulunmakta. Antikçağda tenedos olarak anılır bozcaada. 17. yüzyıldan kalma köprülü mehmed paşa camii, alabey camii, venedikliler vaktinde yapılıp sonraları pek çok defa onarılan bozcaada kalesi
Ve 1842 senesinde yapılmış olan yeni kale adanın zenginlikleri arasında. 

Nasıl gidilir?

istanbul’dan bozcaada’ya gitmek için evvela Çanakkale’ye gitmek icap ediyor. Birçok otobüs şirketinin Çanakkale’ye direkt seferi mevcut. Çanakkale’den de ezine’deki geyikli yükyeri iskelesi’ne erişmek icap ediyor. Ankara’dan eskişehir-bursa-Çanakkale yolu, İzmir’den ise edremit-ezine güzergâhı takip edilerek geyikli’ye varılır. Geyikli iskelesi’nden feribotla adaya ulaşılıyor.

Geyikli iskelesi 286-632 02 63

Bozcaada İskelesi 286-697 81 85

Bisiklet kiralama

Ada üstünde otomobil kiralayan firma bulunmamakta. Ada üstünde yalnızca bir tane benzin istasyonu mevcut. Bisiklet ada cafe’den kiralanıyor. Burdan harita ve bilgi temin edebilirsiniz.

Konaklama

Ada üstünde organize kamp yeri bulunmamakta. Kendi imkânlarıyla kamp yapacakların jandarmadan izin alması icap ediyor.

Aral tatil Çifliği 286-697 83 57 / otel ataol 286-697 83 29 / truva otel 286-217 10 24 / hotel thenes 286-697 88 88 / gümüş otel 286-697 82 52 / kaikias otel 286-697 02 50 / fahri otel 286-697 80 96 / ergin pansiyon 286-697 84 29 / boruzan pans. 286-697 84 18

Restaurant

Restoranları liman kıyısında ve ayazma plajı’nda bulabilirsiniz. Taze deniz ürünlerini ada şarabıyla beraber içebilirsiniz.

Ada kafe 286-697 87 95 / boruzan 286-697 84 14 / lodos restaurant 286-697 05 45 / sahil restaurant 286-697 04 41

Eğlence

Ada üstünde gürültülü barlar bulunmamakta. Yalnız iskelenin batısındaki salhane bar’da deniz kenarında oturup, kaliteli müzik eşliğinde içkinizi yudumlayabilirsiniz. En yaygın mekân salhane bar.

Plajlar

Çamlık bölgesinde yürüyüş parkurları bulunmakta. Tuzburnu plajı ise yazın dahi çok kalabalık olmayan sakin bir plaj. Ayazma plajı, habbele koyu ve ayrıca başka koylar görülmeye değer.

Önemli telefonlar

Belediye 286-697 80 81 Emniyet müd. 286-697 80 10. Sağlık ocağı 286-697 80 51

HATAY

Hatay, Türkiye cumhuriyeti’nin en güneydeki ilidir. Akdeniz’in doğu şeridinde 35° 52′- 37° 4′kuzey enlemleriyle 35° 40′- 36° 35′boylamları arasında yer alan hatay’ın doğusunda ve güneyinde suriye, batısında akdeniz, kuzeybatısında adana, kuzey tarafında osmaniye ve kuzeydoğusunda gaziantep bulunmakta. Toplam nüfusu 1.480. 571′dir. Bunca kültürü bir araya toplayan antakya’nın çevresi tabii ve tarihi güzelliklerle sarılı. Samandağ ve Çevlik, en uzun kumsallarıyla göz alıcı. Geçmişte antakya’nın limanı bulunan Çevlik ahalisi, sıklıkla tekrarlanan sellerden kurtulmak için 100 sene uğraşmış ve 1330 metrelik titus tüneli’ni inşa etmiş. Ortalama 2 bin yaşındaki tünel 20 dakikalık bir yürüyüşle kat ediliyor. Samandağ, tünelin yakınındaki ufak vadide ince bir işçilikle kayalara oyulmuş 12 mezar odası ve kaya mezarlarıyla ehemmiyetli. Kısa zamanda yakınlardaki vakıflı ise türkiye’nin tek ermeni köyü olma niteliğini taşımaktadır. Kış aylarını mütevazı bir balıkçı köyü olarak geçiren arsuz yaz mevsimindeyse güzel kumsalı, pırıltılı deniziyle, amanos dağları’nın taktim ettiği trekking, yamaç paraşütü olanakları ve Yaylalarıyla hareketleniyor. Arsuz, 1514 senesinde yapılan Aziz hanna kilisesi ve hacıahmetli köyünde bulunan meryem ana havuza İle inanç turizmine de hizmet etmekte.

Gezilecek yerler

Arkeoloji müzesi: dünyanın en büyük mozaik koleksiyonuna sahip müzelerden. Mozaikler 2.- 5. yüzyıllar arası roma ve bizans devirlerine ait.

Antakya kalesi ve surlar: hellenistik ve roma devirlerine tarihlenen bu surlar, İstanbul’dan sonrasında türkiye’deki en uzun şehir surları. Bugün habib neccar dağı yamaçlarındaki sağlam kısmı görülebiliyor. İs 4. yüzyılda yapılan iç kale ise neredeyse bütünüyle yıkılmış.

Aziz paulos kilisesi: habib neccar dağı’nın eteklerinde kayaya oyulmuş bulunan kilisenin tabanındaki mozaik 5, yüzyıla ait olsa da öteki kısımlar 12.-13. yüzyıla tarihleniyor. Dünyanın bilinmekte olan en eski kilisesi bulunan aziz paulos, 1963 yılından bu yana hac yeri olarak kabul ediliyor.

Seleukeia piereia: samandağ ilçesinin kuzeybatısında. Kont, İÖ üçüncü yüzyılda i. Seleukos nikator tarafından kurulmuş. Kentten günümüze kalan en ehemmiyetli kalıntılar hellenistik devir surları, agora kapısı, dor düzeninde bir tapınak, İs 5. yüzyıla ait bir martyrium ile nekropolisteki lahit ve kaya mezarları.

Daphne: İlçe merkezine 7 km. Uzaklıktaki daphne, roma devrinde sayfiye yeri olarak kullanılabiliniyordu. Kazılarda birçok mozaik tabanlı evlerin bulunduğu bölge, bugün de turistlerin uğrak yeri. Kentin üstüne kurulmuş bulunan harbiye ilçesi, geleneksel el sanatlarının da yoğun olarak yapılıp satıldığı yer.

Nasıl gidilir?

İstanbul’a 1131, ankara’ya 682, İzmir’e 1088 km. Adana havaalanı’na 190 km.

Konaklama

Büyük Antakya 326-213 58 60 / Özbek dinlenme tesisleri 326-413 11 65 / onur oteli 326-216 22 10

Restaurantlar

Hatay yemek kültürüyle tanınıyor. Restoranların bir çok hatay’ın merkezinde ve harbiye ilçesinde toplanmış. Geleneksel türk yemeklerinin yanında yanlızca humus ve bakla ezmesi yapan restaurantlar da mevcut.

Özkervan 326-231 63 63 / han restaurant 326-215 85 38 / hidro tesisleri 326-231 46 57

Önemli telefonlar

Belediye 326-214 21 66 Devlet hastanesi 326-227 15 15  Emniyet mud. 326-223 92 15

SİLİFKE

Doğu Akdeniz’deki turistik ilçelerden olan Silifke Mersin ilinin de turizminin baş tacı ! Göksu ırmağındaki yeşilin rengine doyamayan turistler Kızkalesi’ne gidip hem plajında yüzebiliyorlar, hem de denizden 200 m uzaklıkta bulunan kaleye ister deniz bisikletleriyle , ister sandallarla, iyi yüzcüyüm diyorlarsa isterse de yüzerek ulaşabiliyor. Cennet Cehennem obruklarıyla da gezilmesi gereken yerlerden biri olan Silifke’ye genelde Adana taraflarından yerli turistin tercihi oluyor. Kanlıdivane, Dilek Mağarası, Adam Kayalar da görülmesi gereken doğa harikalarından… Uzuncaburç’taki 36 sütunlu Zeus Tapınağı ise antik kalıntılar arasında yer almaktadır. Taşucu ise Kıbrıs’a bir feribotla ulaşılması,  berrak denizi, sakin limanı ile ziyaretçilerini bekliyor.

Öyle gizlenmiştir narlıkuyu, bilmeyen veya yolundan sapmaya cesaret edemeyen onu göremez. Narlıkuyu’yu keşfeden bilmelidir ki kıyıdaki masum berraklık, ihtimal dahilinde de akdeniz’in en soğuk suyudur. Burası yeraltından varan bir akarsuyun denize döküldüğü noktadır. Geçmişte bu noktada bulunan hamamın zemin mozaikleri narlıkuyu müzesi’nde sergileniyor; dileyen mitolojide “Üç güzeller” diye bilinmekte olan aglaie, Thalia ve euphrosyne’yi burda görebilir. Cennet ve cehennem Obruklarıyla, dilek mağarası da narlıkuyu sınırları İçinde. Cennet’in zeminine inerken tepelerinde kuş yuvası bulunan Ağaçları görür, akdeniz sıcağında serinliği yaşar, meryem ana için yapılmış kiliseye dokunursunuz. Kısa zamanda yakınındaki cehennem ise korkutucu bir çukurdur; Aşağıya inilemez, oluşturulmuş bir platformdan yanlızca seyredilir. İki obruğun 300 metre ötesindeki dilek mağarası göz alıcı sarkıt ve dikitleriyle olduğu kadar astıma iyi geldiği inancıyla tanınmıştır.

Gezilecek yerler

Silifke kalesi: kente hâkim bir tepenin üstüne kurulu kale zamanından önce roma devrine tarihleniyor. Kalenin içerisinde su sarnıçları, kemerli galeriler ve depolar mevcut.

Silifke müzesi: taşucu caddesı’ndeki mut, aydıncık, kelenderis kazı buluntuları sergilenen temel eserler arasında.

Jupiter ( Zeus ) Tapınağı: roma çağı tapınağının 5 sütunu ayakta. Şehir merkezinde bulunan tapınak, kiliseye çevrilmiş.

Aya thekla: hıristiyanlığı yaymaya çalışan azize thekla ‘nın baskılar yüzünden kaçarak saklandığı mağara, sonraları dini bir merkez şekline gelmiş. Silifke ‘ye 5 km. Uzaklıktaki mağara, hıristiyanlarca mukaddes sayılıyor.

Cambazlı: silifke ‘ye 30, uzuncaburç ‘a 13 km. Uzaklıktaki köyde hellenistik, roma ve bizans yerleşimlerini hep birlikte görmek muhtemel. Kilise, anıtmezarlar ve sarnıç kalıntıları görülebilir.

Narlıkuyu: silifke mersin karayolunun tahmini 20. Km. ‘sindeki belde, sahil kenarındaki balık restoranları ve üç güzeller mozaiği ile ünlü.

Cennet obruğu: silifke ‘ye 22 km. 250 m. Uzunluğa, 110 m. genişliğindeki mağaraya 452 basamaklı antik merdivenle iniliyor.

Cehennem obruğu: cennet obruğu ‘nun tahmini 75 m. ilerisinde. Mitolojiye göre zeus ‘un cezalandırdığı dev typhon buraya hapsedilmiş.

Kanlıdivane: mersin silifke yolunun tahmini 38. km. ‘sindeki tabeladan sapıldığında 3 km. Sonrasında ulaşılıyor. Burdaki çöküntünün yamaçlarında kayalara oyulmuş insan figürleri mevcut.

Göksu deltası: göksu nehri ‘nin akdeniz ‘e döküldüğü ortamda meydana gelen delta 150 kilometrekarelik alanı içinde bulunduruyor. Türkiye ‘de görülen tahmini 450 kuş türünün 332 ‘sı burda yaşıyor.

Çamdüzü: silifke ‘ye 5 km. Uzaklıkta. Konya yolundan ayrılmış olan Gülnar güzergâhı üstünde orman içi dinlenme alanı.

Korykos: silifke ‘nin 50 km. Batısındaki antik şehir, İÖ 4. yüzyılda kurulmuş. İyi korunmuş bulunan kızkalesi, kenti denizden gelecek saldırılara karşı korumak için kıyıdan 200 m. Açıktaki ufak bir adacığın üstünde bulunmakta. Romalı hatip cicero ‘nun korkyros kentinde uzun seneler valilik yaptığı söyleniyor.

Adamkayalar: kızkalesi ‘nin 10 km. Kuzey tarafında bulunan Şeytan Deresi vadisi ‘nin dik yamaçlarındaki kayalara oyulmuş 10 ayrı kompozisyonda 11 erkek, 4 kadın, 2 çocuk ve bir dağkeçisi figürü yer almakta. Kilikia ‘nın farklı herhangi bir yerinde rastlanmayan bu kabartmaların İs 2. yüzyıla ait olduğu sanılıyor.

Elaiussa-sebaste: faziletli ilçesinin ayaş köyü yakınlarında, Korykos ‘un kuzeydoğusunda 3-5 km. ‘lik geniş bir alanı kaplayan kentin ismi ilk defa İÖ birinci yüzyılın başında “kutsal ve özerk” olarak geçmekte. Antikçağda buraya daha çok göç olduğundan bölgesel yapı biçimlen, gelenlerin üsluplarıyla karışarak yeni bir yapı sanatı oluşturmuş. Korinth düzeninde bir tapınak, tiyatro, bazilika, sukemeri ve kaya mezarları görülmesi lazım olan kalıntılar.

Olba: olba-diocaisareia antik kenti silifke ilçesinin 30 kilometre. Kuzey tarafında. Tahmini 1200 m. Yükseklikte bulunan bu kentin tarihi İÖ 300 yıllarına dayanıyor. Kentin hellenistik devrini temsil eden yapılar anıtsal kule, zeus olbios Tapınağı ve bir rahip/kral için yaptırıldığı düşünülen anıtmezar.

Seleukeia: silifke ‘nin sınırları içindeki şehir, İÖ üçüncü yüzyılın başlarında i. Seleukos nıkator doğrultusundan kuruldu. Antik kentte, batıda olan 4 kuleli kale, tiyatro, stadium ve halk arasında dikilitaş ismiyle bilinmekte olan tek korinth sütunu ayakta kalmış bulunan tapınak görülebilen kalıntılar arasında.

Nasıl gidilir?

Silifke mersin ‘e 90 km. Mersin ‘den silifke ‘ye minibüslerle ulaşılıyor.

Konaklama

Best resort 324-741 63 00 / Altınorfoz otel 324-722 42 11 / Admiral otel 324-523 25 18 / Otel ayatekla 324-715 10 81 / Mıa resort 324-747 55 18 / Akçakı camping 324-741 44 51 / Taşucu motel 324-741 49 52 / Arısoy pansiyon 324-741 46 01 / Holmi pansiyon 324-741 53 78 / Tuğran pansiyon 324-741 44 93

Restaurantlar

Sertavul et lokantası 324-783 78 01 / Orfoz restaurant 324-723 32 87 / Gözde restaurant 324-714 27 64 / Babaoğlu 324-714 20 41 / Denizkızı 324-741 41 94 / Kerim restaurant 324-723 32 95 / Narlıkuyu r. 324-723 32 86

Önemli telefonlar

Turizm danışma 324-714 11 51  Emniyet müd. 324-714 32 25 Devlet hast. 324-714 11 59

ANAMUR

Muzuyla meşhur turistik beldelerimizden olan Anamur yurdumuzun en güneyindedir. Türkiye’nin bu uç noktasındaki turistik ilçemizde yenilen muzun tadına doyum olmaz. Küçük ve baldan tatlı olan Anamur muzunun ünü almış başını yürümüştür. O da ticaret için 1934 senesinde mısır’a giden bir anamurlunun ülkeye armağanıdır. “rüzgârlı burun” manasını taşıyan adım, kuruluşu İÖ 13. yüzyıla tarihlenen anemurion antik kentinden almış, o günlerden kalan mirasını korumayı muvaffak olmuştur. Dünyanın en çekici renkli ve en teiniz denizlerinden birisine sahip anamur’un kıyıları hareketli ve yaşam doludur. Anemurion’dan pullu orman kampı’na uzanan 13 kilometrelik kumulları 79 bitki türü, 6 bitki birliğini ve caretta caretta’ları yaşatır. . Anamur, denizinden kısa müdetliğine vazgeçebilenlere kaş ve abanoz yaylalarını. Türkiye’nin en derini Çukurpınar ile sarkıt ve dikitleriyle göz alıcı köşebükü mağaralarını Göğün ve yerin de tadına varabilsinler diye sunar insanoğluna…

Anamur, mersin iline bağlı bir ilçedir. ismi yunanca Ανεμούριον = anemourion ( Yel değirmeni ) Sözcüğünden türemiş, rüzgarlı burun manasına gelmektedir. Antik anemurium kenti hakikaten de anamur burnuna çok yakın ve devamlı rüzgar alan bir noktada kurulmuştur. Bir öteki rivayet de şöyledir; Yunanlar yöreye geldiklerinde yörede rüzgara tapan pagan bir kabile yaşamakta idi. Ve bu yüzden de yunanlar kente ve yöreye rüzgara tapanlardan esinlenerek bu ismi vermiş olabilecekleri yönündedir.

Gezilecek Yerler

Anamur müzesi: Bölgenin tunç Çağı ile yunan, roma ve bizans devirlerine ait kazı buluntuları sergileniyor.

Mamure kalesi: anamur’un 5 km. Güneydoğusunda. Kale, yörenin en

GAZİPAŞA

Gazipaşa ilçesi çoğumuzun bilmediği Avrupa Çevre Birliği tarafından doğal güzellikleri yönünden pilot bölge olan nadir ilçelerde. Farklılık arzeden yönlerinden ve gezilecek  doğa harikalarından biri olan Kızılkaya , kendisine gelen tüm ışınları yansıtıyor ve önünde bulunan kişiyi ısıtıyor. İlçede bir doğal havuz bile bulunmakta, bir mağaranın içinden geçerek Delik Deniz’e ulaşabiliyoruz, deniz sularıyla dolan bu doğal havuz sürekli kendi kendine temizleniyor. Gazipaşa Antalya’nın en doğusundaki ilçe olup Antalya turistik ilçelerin sonuncusudur.

Geilecek yerler

Lotape: gazipaşa’dan 11 km. batıda yer alan lotape, kommagene Kralı iv. Antiokhos tarafından İs 41 senesinde karısının adına inşa ettirildi. Antik kentte görülebilen kalıntılar akropolisteki Antik yol, fresklerle süslü hamam, Heroon ve nekropolisteki mezar anıtları.

Selinus: gazipaşa ilçesindeki Selinus’ta devşirme malzemeyle yapılmış korinth düzeninde bir yapı, odeon, hamam ve nekropolis Görülebilen kalıntılardan.

Antiokheia ad cragum: gazipaşa’nın 15 kilometre. Güneydoğusundaki Güneyköy yakınlarında bulunan şehir limanının batısındaki Ortaçağa ait iç kale, sütunlu yol, mermer bina, anıtsal kapı, Limanın batısındaki kilise ve Nekropolis kenttin tarihi zenginliklerinden.

Yalan dünya mağarası: gazipaşa Anamur yolunun 5. km.’sinde Petrol ofisi’nin yanındaki asfalt yol takip edilir. Mağara içindeki sarkıt ve dikitler elektrikle aydınlatılmış. Her ihtimale karşı yanınıza Fener almayı aklınızdan çıkarmayın.

Nasıl gidilir?

Gazipaşa, alanya’ya 44, antalya’ya 180 km. Her 2 merkezden de ilçeye otobüsle ulaşılabiliyor. Özel vasıtayla yola çıkanlar sahil yolunu izleyerek rahatça Gazipaşa’ya ulaşabilirler.

Konaklama

Selinus otel 242-572 19 86 / Güven otel 242-572 46 35 / Melody 242-597 10 09 / Baysal apart 242-572 19 05

Restaurantlar

Akdeniz restaurant 242-572 29 85 / Bizlerin restaurant 242-572 47 48 / Konyalılar 242-572 19 52 / Numune restaurant 242-572 44 66 / Millenium rest. 242-572 33 24

Önemli telefonlar

Belediye 242-572 10 13 Emniyet müd. 242-572 13 99 Hastane 242-572 15 62

FİNİKE

Finike, antalya’nın batısında yer alan turizmle ilgili bir ilçedir. Doğuda kumluca, kuzeyde elmalı, kuzeybatıda kaş ve batıda da demre ilçeleriyle çevrilmiştir.  eşsiz koyları , harika kumsalı ile Antalya’nın uğranması gereken turistik beldelerinden biridir. Fenikelilerin ana vatanıdır. Anamur muzuyla ünlüyse finike de portakalıydı nam salmış. Misafir ilkbahar ve yaz başında çevreye yayılan portakal kokusunu sindirerek güneşlenir, denizin tadına bakar. Batı akdeniz’in en güney ucu finike deniz meraklısına tahmini 10 kilometre uzunluğa ulaşan kumsal ve birbirlerinden güzel koylar hediye eder. Demre yönündeki bu koylar yüzenler kadar yerli ve yabancı yatları da ağırlar. Bu güzellikleri ilk gören fenikeliler tam 2 bin sene evvel buraya yerleşmiş, bir liman kenti kurmuş ve ismini koymuş: phoinikos. Bölge başkenti limyra ile tarım alışverişi yapan phoinikoslulardan geri kalmış olan en bariz İz elmalı – finike yolunun ortasında bulunan arif köyünün yakınındaki arkyanda’dır. Tek taraflı oturma yeri bulunan koşu pisti, belirli bir kısımdan sonrasında Trapez biçimini alan stadyum burda bulunmakta, etrafındaki epey güzel korunmuş ufak kilise, tiyatro, nekropol ve hamam Arkyanda’nın ruhunu yaşatıyor. Limyra, gagai, rhodiapolis, Korydalla ayakta kalan kalıntılarıyla phoinikos kültürünü gelenlere aktarıyor.

Gezilecek yerler

Limyra: İÖ 6. yüzyılda kurulan şehir, finike’nin kuzeydoğusunda, alakır Çay ile başgöz Çay arasındaki toçak dağı’nın güney eteğinde. Limyra’da pek çok kitabe bulunmuş. Yamaç evleri, heroon, tiyatro, üç netli bazilika ve çok geniş bulunan nekropoldeki anıtsal kaya mezarları kentin ehemmiyetli kalıntıları.

Gagai: kumluca’nın güneydoğusunda, Yenice köyüne tahmini 1.5 km. Mesafedeki şehir, üç bölümden oluşuyor: yukarı ve aşağı akropolis ile düzlükteki il yerleşimi. Adına antik kaynaklarda ilk defa iÖ 4. yüzyılda rastlanan gagai’de halka şeklindeki kuşatma duvarı, bugün yanlızca çukuru görülebilen tiyatro, il duvarları ve sukemerleri göze çarpıyor.

Korydalla: kumluca’nın tahmini 2 km. Güneydoğusundaki kentte bulunan yazıt ve sikkeler Roma İmparatorluk devrine ait. Korydalla’nın en iyi durumdaki kalıntıları arasında sukemeri ve duvar parçaları bulunmakta.

Rhodiapolis: korydalla’nın 2 km. Kuzeyindeki kentin denizden yüksekliği tahmini 200 metre. Adına en zamanından önce iÖ 6. yüzyılda rastlanan rhodiapolis’teki tiyatro, hellenistik devir kulesi, sarnıçlar ve nekropolis görülebilen kalıntılar.

Nasil gidilir?

Antalya’ya 119 km. Finike’ye antalya’dan kalkan otobüslerle ulaşılıyor. Finike’nin antalya havaalanı’na uzaklığı 125 km.

Konaklama

Anadolu hotel 242-855 38 04 / Bahar otel 242-855 20 20 / Baba motel 242-855 15 68

Restaurantlar

Finike’deki otel ve restaurantlar kumluca yönündeki sahil boyunca sıralanıyor.

Önemli telefonlar

Belediye 242-855 11 02 Devlet hast. 242-855 20 00